Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmaHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 269/1, 62,50/1-a, 52. maddeleri gereğince mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Kolluk tarafından yapılan önleme araması sırasında içerisinde bulunduğu araç durdurulan ve hakkında yakalama kararı bulunan sanığın, kendisini ... olarak tanıttığı, daha sonra da gerçek kimliğini samimi olarak açıkladığı olayda, sanığın kendisi hakkında bir soruşturma yapılmasını engelleme amacı bulunmadığı gözetilerek eylemin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabul ve uygulamaya göre de;a- Hüküm fıkrasında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak yazılması,b- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesi uyarınca adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verileceği de gözetilerek, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hapisten çevrilen adli para cezasının taksitlerinden birisinin süresinde ödenmemesi halinde geriye kalan kısmının tamamen tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceği hususunun sanığa ihtar edilmesine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.