Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11080 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11673 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/10/2007NUMARASI : 2004/490-2007/589Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 322 parsel sayılı taşınmaza komşu 325 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalıların taşkın inşaat yapmak, fiilen kullanmak, ağaç ve bitkilere zarar vermek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar A.. ve Ü., davanın reddini savunmuşlar, birleştirilerek görülen davada davacının duvar yapmak ve fiilen kullanmak suretiyle 325 parsel sayılı taşınmaza müdahale ettiğini, davalı A.’nin iyiniyetle 325 parsele bina inşa ettiğini, yıkımın fahiş zarar doğuracağını bildirerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve temliken tescil istemişler, diğer davalılar yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar (karşı davacılar) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl ve birleştirilen dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıldavanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; asıl davanın, çekişme konusu 322 sayılı parselin paydaşlarından Ş. A. tarafından elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilen davanın ise, çekişme konusu 325 sayılı parselin kayıt malikinin mirasçıları tarafından el atmanın önlenmesi, yıkım ve temliken tescil istekli olarak açıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, yıkım istekli davaların tüm kayıt maliklerine karşı yöneltilmesi zorunludur.Ne var ki, somut olayda, hem asıl dava, hemde birleştirilen dava bakımından tüm kayıt maliklerine karşı açılmış bir dava bulunmadığı görülmektedir.Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen dava bakımından çekişme konusu taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalılar karşı davacılar vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.