MAHKEMESİ : Ankara 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2012/1293-2014/89Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava, eksik ödenen kira bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Birleşen dava ise, ödenmeyen 2012 yılı Kasım ayı kira bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada, alacağa yönelik istemin kısmen kabulü ile 30.008,50 TL asıl alacak 3202,47 TL işlemiş faizin davalıdan tahsiline, birleşen davada, Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/14899 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 964,35 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Birleşen dosya yönünden dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalının birleşen dosyada reddedilen kısım yönünden vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden birleşen davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı yararına vekâlet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.3-Asıl dava yönünden davalının kira bedeline ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili; dava konusu taşınmazın 22.03.2010 tarihinde davacı tarafından satın alındığını, davalının müvekkiline ait işyerinde 01.01.2006 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmeye göre aylık kira bedelinin 6.000 TL olup her yıl için TEFE ve TÜFE ortalaması kadar artış şartı öngörüldüğünü, 2009 yılı için kira bedelinin 2.000 TL’ye indirildiğini fakat 2010 yılından itibaren 01.01.2006 tarihli kira sözleşmesinin uygulanacağının kararlaştırıldığını, davalının 2009 yılından itibaren ödemeleri aksattığını, bazı ayları hiç ödemediği gibi bazı ayları da eksik ödediğini belirterek 33.210,97 TL’nindavalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise; sözleşmedeki kira parasında ekonomik koşullar dikkate alınarak indirime gidildiğini, kira bedellerinin bir kısmının banka hesabına bir kısmının ise elden ödendiğini, davacı tarafından verilen makbuzlarda açıkça ödeme tarihindeki kira bedelinin yazılarak davacı tarafından imzalandığını tarafların karalaştırdıkları, bu miktarlar itibariyle eksik ödeme bulunmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece Bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan eksik ödeme tutarı olan 30.008,50 TL asıl alacak ve 3.202,47 TL işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kararlaştırılan kira parası aylık 6.000 TL olup özel koşullar 7. maddesi hükmüne göre kira bedeline her yıl TEFE ve TÜFE ortalaması oranında artış uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar arsında yapılan ek protokol ile 2009 yılı Şubat ayından itibaren 1 yıl süre ile kira bedelinin 2.000 TL’ye indirildiği, 2010 yılı Şubat ayından itibaren 01.01.2006 tarihli kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı belirlenmiştir. Davalı savunmasında sözleşmeye ve ek protole karşı çıkmamakla birlikte aylık kira miktarında, ekonomik koşullar gözönünde bulundurularak indirime gidildiğini ve her yıl TEFE-TÜFE ortalaması kadar artış yapılmadığını buna ilişkin olarak davacının imzasını taşıyan makbuzlar olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından sunulan, ve davacı tarafından karşı çıkılmayan, davacı ve önceki malik tarafından imzalanmış makbuzlarda açıkça dönem belirterek kira bedelinin ne kadar olduğu ne kadar kısmının ödendiği belirtilmiştir. Buna göre makbuzlarda belirtilen tarih itibariyle aylık kira tutarının makbuzlarda kararlaştırılmış miktar kadar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalı ile davacı arasındaki aylık kira miktarı konusundaki uyuşmazlığın sunulan ödeme makbuzları da nazara alınmak suretiyle çözüme kavuşturulması bu hususta bilirkişiden yeniden rapor alınarak alacak miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi hatalı olmuştur.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2 ve 3) No'lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.