Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11046 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6992 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : MARDİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2009NUMARASI : 2007/424-2009/811Taraflar arasında görülen davada; Davacı, K.Hazine ait 873 ada 9 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı B., taşınmazı kardeşi M.n kullandığını bildirmiştir.Dahili davalı M., çekişmeli bölümü 20 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız kullandığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı B. yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, dahili davalı M.yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, dahili davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.10.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A.A.ile temyiz edilen vekili Avukat H.S.geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Hemen belirtilmelidir ki, elatma olgusu haksız bir eylem olup, T.M.K.'nun 683.maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davaları haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise davanın ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin HUMK.'nun 38.maddesi hükmü uyarınca eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Mahkemece yapılan keşifte, kendisine husumet yöneltilen B.nin taşınmaza bir elatma olgusunun olmadığı, dava dışı M.Ö.fuzuli şagil durumunda bulnduğu ve taşınmazı onun tasarruf ettiğinin anlaşılması üzerine bu kişiye tebligat çırkartılarak davaya dahil edilmek suretiyle aleyhine hüküm kurulduğu görülmektedir.Bilindiği üzere, davada husumet dava şartlarındandır. Davanın görülebilmesi için husumetin doğru hasıma yöneltilmesi icap eder. Öte yandan, ıslah yolu ile dahi olsa hasım değiştirilmesine olanak bulunmadığı gibi bir kimseye dahili dava yoluyla davalı sıfatı verilemeyeceği ve onun aleyhine hüküm kurulamayacağı sabittir.Hal böyle olunca, kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunan dahili davalı M. temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü Mehmet hakkındaki hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 26.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.