Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11043 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9473 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/06/2014 tarih ve 2011/58-2014/182 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin D. ilçesinde faaliyet gösterdiğini, yabancı uyruklu üç kişinin müvekkili şirketten mal satın alıp bedelini kredi kartı ile POS makinesinden geçirilmek suretiyle ödediklerini, 16.641.628.350 TL mal tutarının müvekkilinin davalı Banka'nın D. şubesindeki hesabına geçmesi gerekirken davalı tarafından yabancı bankalardan gelebilecek itirazlara karşılık paranın bloke edildiğini, oysa paranın ödenmemesinin haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığını ileri sürerek, bu meblağın işlem tarihi olan 17.09.2001 tarihinden itibaren tahsilini talep ve dava etmiş, 25.04.2007 tarihli oturumda asıl alacak olan 17.950.000.000 TL’yi davanın açılmasından sonra blokenin kaldırılması üzerine 04.10.2002 tarihinde tahsil ettiklerini, işlem tarihinden ödeme yapılan tarihe kadar olan işlemiş faiz alacaklarının ödenmediğini, asıl alacak istemlerinin dava sırasında konusuz kaldığını belirterek, ödenmeyen 12.038,00 TL işlemiş faiz alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davacının kredi kartı üye işyeri sözleşmesi gereğince müvekkili Banka'nın müşterilerinden olduğunu, yurt dışı bankalara ait kredi kartları ile tek alışveriş için birden fazla slip düzenlenerek gerekli kimlik kontrolü yapılmadan 17.950.000.000 TL tutarında işlem gerçekleştirildiğini, söz konusu kartlardan yapılan işlemlerin yurt dışı bankalarla yapılan görüşmeler sonucunda sahte olduğunun anlaşıldığını, müvekkili bankanın riskinin devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiş, 04.10.2002 tarihinde konulan blokeyi kaldırmıştır.Mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağa ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faize ilişkin olarak ise davanın kısmen kabulü ile 10.632,92 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 545,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.