Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11015 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9739 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : TRABZON 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/04/2010NUMARASI : 2010/57-2010/104Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 2269 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılanmak ve tır parkı olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve binanın yıkımı isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişmeli taşınmazı yıllardır kullandığını ve zorunlu, zaruri giderler yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından davanın reddi gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, önceden verilen kabul kararı Dairece; “taşınmazın yargılama sırasında 21.09.2006 tarihinde tashihen devir yoluyla hazineye geçtiğinden sözedilerek davacının aktif dava ehliyeti kalmadığı gerekçesiyle davanın reddi” gerektiğinden bahısle bozulmuş ve bozma kararına uyularak dava reddedilmiş ise de bilindiği gibi maddi hataya dayalı bozma kararları usuli kazanılmış hak teşkil etmez. Somut olayda da çekişmeli taşınmaz 5018 sayılı Yasa gereği dava dışı Hazineye geçmiştir. Ne varki, 25/06/2010 tarihinde kabul edilen 6001 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 5. bendinde “Genel Müdürlüğün mülkiyetinde iken 5018 Sayılı Yasanın geçici 12. maddesi gereğince Hazineye devredilen taşınmazlardan olanların mülkiyeti bu Yasanın yürürlüğü tarihinden itibaren 3 ay içinde Genel Müdürlüğüne devredildiği hükmü “ öngörülmüştür.Hal böyle olunca; 6001 Sayılı Yasanın geçici 1.maddesinin 5.bendi hükmünce çekişme konusu taşınmaz davacı kuruma devredilmemiş ise kayıt maliki görünen Hazinenin davada yer almasının sağlanması bu arada 5018 ve 6001 Sayılı Yasa hükümlerinin de olaya ve husumete etkisinin değerlendirilmesi, çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak mülkiyet hakkı olmasa bile davacı Karayolları Genel Müdürlüğünün tasarruf ve yararlanma hakkı bulunup bulunmadığının da gözetilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.