MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2003/479-2013/175Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı G.. S.. AŞ vekili, davalı ... Yapı Tic.A.Ş vekili ve davalı Salman Boyraz vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R-Davacı vekili; davalı Salman'ın sürücüsü, davalı ... Yapı AŞ'nin işleteni olduğu, davalı G.. S.. AŞ'ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı aracın park halindeki araca çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları sakılı kalmak kaydıyla, 1.000,000 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 32.747,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davacı vekili, ikinci aktüer raporuna göre toplam maddi zararının 74.068,98 TL olarak hesap edildiğini, derdest bulunan asıl dava dosyasında ilk alınan aktüer raporunda hesap edilen toplam 32.747,00 TL zarara göre o davayı ıslah ettiklerini, aradaki fark olark 41.321,75 TL nin davalılaran müştereken ve mütesesilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, iş bu dava dosyası, asıl dava ile birleşmiştir.Davalı S. B., manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının hatır yolcusu olduğunu ve ceza davasında davacının maddi-manevi tazminat taleplerinden vazgeçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı G.. S.. AŞ vekili, müvekkil şirketin temerrüde düşürülmediğini, maddi tazminattan poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlulukları bulunduğunu savunmuştur.Davalı ..Yapı Tic AŞ vekili, olay günü davacı ile davalı Salman'ın alkol aldıklarını, davacının davalı Salman'ın aşırı alkolü olduğunu bildiği halde ısrar ederek şirketin bilgisi dışında aracın anahtarını alındığını, kazada asıl kusurun emniyet kemerini takmadığı ve doktor talimatlarına uymadığı için durumunu ağırlaştıran davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşturMahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen kabulü ile 16.373,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı . Yapı Tic aAŞile davalı S. B. 'dan tahsiline; birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı G.. S.. AŞ vekili, davalı .....Yapı Tic AŞ vekili ve davalı S.B. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasında yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı G.. S.. AŞ vekilinin sair; davalı ....Yapı Tic AŞ vekili ile davalı S. B. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonucavarılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın davacının yaralanmasına ve oluşa göre uygun olmadığı görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.3- Davacı tarafça, davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmamış , dava dilkeçesi ile kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiştir. Bu halde davalı G.. S.. AŞ, dava tarihinden itibaren temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya ilişkin olarak davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi aleyhine kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.4- Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece, davacının araçta hatır için taşındığı kabul edilmekle birlikte bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen tazminatından %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılmış ise de takdir edilen indirim oranı somut olaya uygun olmadığı gibi yüksek oranda indirim yapılmasının gerekçesi de izah edilmemiştir. Bu itibarla somut olayın özelliğine göre daha uygun oranda hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.5- B.K'nın 43. maddesi uyarınca hakim hal ve mevkiin icabına göre tazminatın kapsamını belirler ve 44. madde uyarınca zarar gören zarara ya da zararın artmasına neden olursa hakim tazminattan indirim yapabilir. Mahkemece, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü Salman'ın alkollü olduğunu bildiği halde araca binmesi nedeniyle %25 oaranında hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yaparak yazılı eşkilde ve yazılı miktara hükmetmiş ise de takdir edilen indirim oranı yüksek olmuştur.Bu itibarla somut olayın özelliğine göre daha uygun oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı G.. S.. AŞ vekilinin sair, davalı ..... Yapı Tic Aş vekili ile davalı S. B. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; 2, 4 ve 5 numaralı bentlerte açıklanan nedenlerle davacı yararına, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. S.. AŞ yararına hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 656,71 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ....Yapı Tic. A.Ş ve S. B.'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı G.. S.. A.Ş'ne geri verilmesine 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.