Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4196 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bulancak Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2013NUMARASI : 2010/284-2013/385Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile kiracı olduğu kantinin işletmesini davalılara devrettiğini, davalıların sözleşmeye aykırı olarak işletmeyi terk ettiklerini, işyerinin kendi adına kayıtlı olması nedeniyle davalıların ödemesi gereken 1.600 TL kira borcu ve 4.151,98 TL vergi borcunu ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davalıların işletmede bulunan 1.535 TL değerinde demirbaş eşyayı götürdüklerini ve bedelini ödemediklerini, bu alacakların tahsili için yapılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/436 esas sayılı dosyasında davacı tarafından ileri sürülen hukuki ve maddi taleplerin yargılamasının yapıldığını ve hükmün kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Kesin hüküm bir dava şartı olup kamu düzenine ilişkindir. Buna göre bir dava karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı hukuki sebebe dayanılarak yeni bir dava açılamaz. Açılması halinde ikinci dava kesin hüküm nedeniyle esasa girilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. Kesin hükümden söz edebilmek için biri kesinleşmiş tarafları, konusu ve sebebi aynı olan iki davanın varlığı gerekir. Bir başka deyişle bir davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın kesin bir hükümle çözülmüş olması halinde mahkemece yeniden inceleme konusu yapılmaz.Olayımıza gelince; Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/436 esas sayılı dosyasında, kiracılar H.. Y.. ve M.. Y.., kiralayan Z.. H.. hakkında açtıkları dava ile 4 yıl süre ile kantinin devredilmesi için kiralayana 10.000 TL ödeme yaptıklarını ancak kantini bir yıl süre ile işletebildiklerini, sonraki dönemde kiralayanın kantin işletmeciliğini teslim etmediğini belirterek işletme bedeli olarak ödenen 10.000 TL'nin tahsiline talep etmişler, Mahkemece, 4 yıllık süre için kararlaştırılan 10.000 TL işletme bedelinden 1 yıllık kira bedeli 2.500 TL'nin kiracıların ödediklerini ispat ettikleri 8.000 TL'den mahsubu ile 5.500 TL alacağın tahsiline karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/436 esas sayılı dosyasında,kiracı tarafından ödenen işletme bedelinin kiralayandan iadesi istenilirken, bu davada ise kiralayan, asıl kiralayana ödenen kira bedeli, işletmenin davalıların işlettiği döneme ait vergi borcu ve demirbaş eşya bedeli talep etmektedir. Bu nedenle, Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/436 Esas sayılı dosyası ile bu dava dosyasının aynı konuda ve aynı hukuki sebebe dayanılarak açıldığı kabul edilemeyeceğinden, söz konusu dosya davadaki talepler yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.