MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2010NUMARASI : 2010/155-2010/371Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı adına kayıtlı 930 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisine tecavüzlü olduğunu ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile davalının elatmasının önlenmesi ve taşınmaz içindeki yapının yıkımı isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece, 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek davanın reddedilmesine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğrudur. Bu yöne değinen davacı Hazine'nin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, her dava açıldığı tarihteki koşullara tabidir. Dava tarihi itibariyle davasında haklı olan bir kimsenin yargılama sırasında çıkan yasa gereğince haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderleri ve 1957 tarih, 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı açıktır.Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır.(Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297) Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 29.5.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı hazine temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.Bu durumda eldeki dava yönünden çekişmeli 930 parselin tapu kaydının iptali yanında el atmanın önlenmesi ve taşınmaz içindeki yapıların yıkımı istenildiğine ve yapılan uygulama sonucunda taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ne varki taşınmaz üzerinde yapı bulunmadığı belirlenmiş olduğuna göre yargılama giderlerinin ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinin tarafların davadaki haklılık durumuna göre taraflara yüklenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir Taraf vekillerinin, yukarıda değinilen yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.