Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10951 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1226 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Isparta 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2014NUMARASI : 2013/193-2014/992Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Takibe ve davaya dayanak yapılan 01.01.1998 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının işyeri ihtiyacı nedeniyle taşınmazdan tahliye edilmesi ve sonrasında 3. kişiye kiraya verilmesi üzerine davacı kiracı tarafından 10.01.2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile Türk Borçlar Kanun'un 355.maddesi uyarınca son dönem yıllık kira bedeli tutarında 70.560 TL tazminatın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalıların itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalıların hükmolunan icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;İİK.nun 67/2.madde hükmü gereğince davanın kabulü halinde davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takip konusu yapılan alacağın gerçek miktarının belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması yani likit olması gerekir. Davaya konu kira bedelleri her ne kadar sözleşmede açıkça belli ise de, talep edilen tazminat alacağı likit değildir ve yargılamayı gerektirir. Hüküm altına alınan miktar yargılama sonucunda belirlenmiştir. O halde mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.