Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1093 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 304 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 13.Hukuk Dairesince;“Davacılar vekili 23.05.2012 harç tarihli dava dilekçesinde; Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davacı Av.Nu, Demir'in 2008/79 Esas nolu dava ile eldeki davanın davacıları olan muris Naciye Akyüz aleyhine vekalet ücretinden kaynaklı açtığı itirazın iptali davasında ihbar olunan hakimin kesinleşen nihai karara göre 7.700,00 TL asıl alacak ile 3.080,00 TL inkar tazminatı olmak üzere toplam 10.780,00 TL alacağa karşılık sadece paraya konulan ihtiyati tedbirin bile fazlasıyla yeterken takibin yaklaşık 15 misli değerinde haksız ve teminatsız ihtiyati tedbir konularak müvekkilinin zarara uğradığını, asıl kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesince bozulması üzerine ihtiyati tedbirin kaldırılmasını yerel mahkemeden talep etmelerine rağmen haksız olarak tedbirin devamına karar verildiğini, bu davanın Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nce bozulması üzerine 2010/183 Esas nolu dosyada işlem gören dava ve öncesi Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/11 Değişik İş Esaslı davada; N. A.'ün bankadaki parasına, Çankaya'daki oturduğu "çukurca mahallesi ada:26782, parsel:10'daki konutu ile yine memleketi olan Gümüşhane, kelkit, özen köyünde mevcut tüm gayrimenkullerine TEMİNATSIZ bir şekilde ve Av.N. D.'in alacağının çok üstünde orantısız biçimde taşkın ihtiyati tedbir kararı verilerek ve sürdürülerek davacıların murisinin (N. A.'ün) zarara uğraması nedeni ile davalı aleyhine şimdilik 10.000 TL Maddi, 10.000 TL Manevi tazminat davası açmıştır.Davalı Maliye Bakanlığı 27.06.2012 tarihli cevap dilekçesinde davacının süresi içinde dava açmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, iddia edilen zarar nedeniyle bakanlığın sorumluluğu olmadığı ve ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanununun 48.maddesine göre dayanılan sorumluluk nedenlerinin, delillerinin açıkça belirtilmesi gerektiği halde, sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delil sunulmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.İhbar edilen vekili tedbir kararının müvekkili tarafından verilmediğini, 1086 sayılı yasanın 573.maddesi şartlarının gerçekleşmediğini savunmuştur.Eldeki davada tazminata konu olan yargılama işleminin esasını teşkil eden dava dosyasının incelenmesinde; Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/676 Esasında görülen Naciye Akyüz aleyhine MSB tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında Avukat Nuray Demir’in N. A. vekili olarak görev yaptığı, aynı bakanlığa karşı açılan alacak davası ile davanın birleştirildiği, iş bu davanın olumsuz sonuçlanması ve yargı yollarının tükenmesi üzerine süresi içinde AİHM’e başvurulduğu, 29.11.2007 tarihinde Naciye Akyüz’e 145.000 Euro tazminat ödenmesine karar verildiği, MSB aleyhine açılan davanın davacı/davalısı olan N. A. vekili sıfatıyla oğlu ile avukat Nuray Demir arasında 17.01.2000 tarihinde imzalanan avukatlık ücret sözleşmesi ile kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat ve tapu iptali ve tescili davaları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat ile işlerini yürütmek için Türk mahkemelerinde veya AİHM'de belirlenecek bedelin %20'si üzerinden anlaştıkları, vekilin 30.01.2008 tarihinde azledildiği, azil üzerine avukatlık ücretinin tahsili için Ankara 16.İcra Müdürlüğünün 2008/2704 sayılı dosyası ile takibe geçildiği itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/79 Esas 2009/44 Karar sayılı kararı ile avukatın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 50.419,40 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği, anılan kararın dairemizin 2009/4783 Esas-2009/11942 Karar sayılı ilamı ile davalı Naciye akyüz yararına bozulmasına karar verildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda bozmaya uyularak 2010/183-470 Ek sayılı karar ile bu kez 7.700,50 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği, kısmen kabul kararı safahattan geçerek 12.02.2012 tarihinde kesinleştiği iş bu davanın da süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK.47.maddesinde “Davaların Açılacağı Mahkeme” başlığı altında yargısal faaliyetten dolayı devlet aleyhine açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkeme belirlenmiş, Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı ise Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı açılacak ise, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda açılacağı ve İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla görüleceği düzenlenmiştir.Madde gerekçesinde de “ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı devlet aleyhine açılan tazminat davası, dava konusuna göre temyiz edilse idi, temyiz incelemesi Yargıtay’ın hangi hukuk dairesinde yapılacak idiyse o hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve davranışlarından dolayı açılacak tazminat davasının da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda açılacağı ifade edilmiştir.Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davanın ihbar edildiği Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi A.. E..’ın 15.12.2014 tarihli HSYK kararı ile Yargıtay’a üye seçildiği, ve kazandığı yeni statü nedeniyle HMK.47.maddesi hükmü gereğince Yargıtay üyeleri aleyhine ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda hakimlerin hukuki sorumluğuna dayanılarak tazminat davası açılabileceği gözetilerek Dairemizin görevsizliğine dosyanın yüksek dereceli ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göndermek gerektiği kanaatine ulaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İhbar olunan Hakimin 15.12.2014 tarihli HSYK kararıyla Ankara Hakimliğinden Yargıtay Üyeliğine seçilmesi ve hukuken görevine başlaması nedeniyle HMK.47.maddesi gereğince yüksek dereceli yargılama mercii olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun görevli olması bundan sonraki işlemlerin mahkemesince yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın kesinleştikten sonra görevli ve yetkili Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine,2-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece takdirine,”Dair oybirliği ile verilen 16.12.2014 gün ve 2014/1-8 sayılı kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.HUKUK GENEL KURULU KARARIDavacılar vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46.maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Davacılar vekili Av.Mehmet Beyazıt Boran 23.05.2012 harç tarihli dava dilekçesiyle; “Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde muris Naciye Akyüz aleyhine vekalet ücretinden kaynaklı açılan itirazın iptali davasında ihbar olunan hakimin kesinleşen nihai karara göre 10.780,00 TL alacağa karşılık sadece paraya konulan ihtiyati tedbir bile fazlasıyla yeterken, takibin yaklaşık 15 misli değerinde haksız ve teminatsız ihtiyati tedbir konularak müvekkilinin zarara uğratıldığını, asıl kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesince bozulması üzerine ihtiyati tedbirin kaldırılmasının talep edilmesine rağmen haksız olarak tedbirin devamına karar verildiğini, murisin tüm gayrimenkullerine teminatsız bir şekilde alacağın çok üstünde orantısız biçimde taşkın ihtiyati tedbir kararı verilerek ve sürdürülerek davacıların murisinin (Naciye Akyüz'ün) zarara uğratıldığını iddia ederek şimdilik 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı M.. H.. vekili ise HMK.nun 46.maddesindeki koşullar oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Dairece ilk derece mahkemesi sıfatıyla yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiştir.Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 13. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilamı harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, 27.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.