Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10929 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8397 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/06/2015NUMARASI : 2015/129-2015/507İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, yazılı taahhütnameye dayalı olarak başlatılan tahliye istekli icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 04/12/2013 tarihinde noterde düzenlenen 04/12/2014 taahhüt tarihli taahhütnameye dayalı olarak 15/12/2014 tarihinde süresinde başlatılan icra takibi ile davalıya tahliye emri tebliğ edilmiş, davalı takibe süresinde yapmış olduğu itirazında; taahhütnamenin formalite gereği verildiğini, 05/12/2013 tarihinde yeni bir yazılı sözleşme imzalandığını, taahhütnamenin hukuki geçerliliğinin olmadığını beyan etmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 05/12/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı ilk kira sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı, kiralananda otururken noterde vermiş olduğu taahhütname ile kiralananı 04/12/2014 tarihinde boşaltacağını taahhüt etmiştir. Davacı tarafca da varlığına karşı çıkılmayan 05/12/2013 başlangıç tarihli, bir yıl süreli sözleşmenin, taahhütnamenin tanzim edilmesinden sonra düzenlendiği görülmekte ise de, taahhütnamede taahhüt edilen tarih ile yenilenen sözleşmenin bitimi aynı güne tekabül ettiğinden, taahhütnamenin iptaline ilişkin sözleşmede de bir düzenleme bulunmadığından, yeni yapılan yazılı sözleşmenin taahhütnameyi ortadan kaldırdığından ve sözleşmenin yenilendiğinden söz edilemez. Bu durumda mahkemece davaya ve takibe dayanak yapılan taahhütnameye dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz haksız olduğundan, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile taahhütnamenin geçerliliğini yitirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.