Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10923 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11335 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : EDREMİT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/10/2009NUMARASI : 2006/648-2009/615Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;Davacı Asaf; vasisi bulunduğu G. ile paydaş oldukları 500 parsel sayılı taşınmazın satışı için M. G.vekil ettiğini, taşınmazın davalıya temlik edildiğini, işlemlerin müzayaka halinde olmasından yararlanılarak gerçekleştirildiğini, temliki işlemde gabinin koşullarının varolduğunu ileri sürerek, tapunun iptali ile önceki malikler adına tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davacı, 6.2.2007 tarihli dilekçe ile davalarından feragat ettiğini beyan etmiştir.Mahkemece, asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Birleşen davalar, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacı A.kendi adına asaleten, annesi G. vesayeten paydaş oldukları 500 parsel sayılı taşınmazın iptal ve tesciline yönelik açtığı davadan 6.2.2007 havale tarihli dilekçe ile feragat ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmişse de; eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, Edremit Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/711 Esas sayılı dosyasında A.G.nin eşi F.G.'nin, eşi A.'a vasi tayinini talep ettiği anılan davanın derdest olduğu yine 1985/663 E.- 1987/2-43 ek karar ile 9.4.2010 tarihinde kısıtlı G.G. vasisi A.vasilik görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle vasilik görevinden alınarak F. G.vasi olarak atanmasına karar verildiği, ayrıca 2010/668 Esas sayılı Sulh Hukuk Mahkemesinin derdest davasında G.e vesayeten F. G.'nin kısıtlı G.e ait taşınmazlara yönelik tapu devri vs. işleri için vekil tutmaya izin verilmesini talep ettiği görülmektedir.Öte yandan, T.M.K.'nun 462/8.maddesi hükmü gereğince de vasi tarafından dava açılırken merciinden izin alınmamış, dava sırasında da bu eksiklik giderilmemiştir.Belirlenen bu olgular gözetildiğinden 6.2.2007 tarihli feragat dilekçesine değer verilemeyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davacı A.a vasi tayinine yönelik dava sonucunun beklenmesi kısıtlı G.'in de vasisinin değiştirildiği dikkate alınarak davanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin usulünce sağlanması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.