ESAS NO : 2015/9448MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/12/2013NUMARASI : 2011/498-2013/561Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı muarazanın giderilmesi ve sözleşmenin iptali davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kiralayanlar tarafından açılan, davaya konu 20/10/2000 tanzim tarihli 25 yıl süreli sözleşmenin tüm şartları ve edimleriyle birlikte iptali ile 15/07/1999 başlangıç tarihli sözleşme ve iş bu sözleşmeye ek olarak imzalanan 17/04/2002 tarihli sözleşmenin geçerliliğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalının, davacılara ait mecurda 15.07.1999 başlangıç 31/12/2010 bitiş tarihli sözleşme ve sözleşmeye ek olarak imzalanan 17.04.2002 tarihli sözleşmeye istinaden kiracı olduğunu, sözleşmelerin davacıların murisi İ. B., İ. B., H. B. ile davalı-şirket arasında akdedildiğini, Müteveffa H. B.'ın mirasçıları Y. . ve kardeşlerinin taşınmazdaki hissesini davalı-şirkete devrettiğini, kira akdinin sona ermesi üzerine,davalı-şirket aleyhine Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/443 E. sayılı dosyası ile 'Kira Tespit Davası' açıldığını, davacıların murisi İ. B.ve İ. B. tarafından, Y. C.'in ...Noterliği'nin 06.06.2000 tarih ve 04568 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edildiğini, davalı şirketin, ikame edilen "Kira Tespit Davasını” semeresiz bırakmak amacıyla taşınmazdaki hissesini davalı-şirkete devreden Y. C. ile muvazaalı sözleşme akdettiğini,imzalanan muvazaalı sözleşmenin 20.10.2000 başlangıç tarihli olup 25 yıl süreli olduğunu, ilk sözleşmede mecurun aylık kira parasının 4.000, Alman Markı, ek sözleşme ile 7.000-Alman Markı olarak kararlaştırılmasına rağmen davalı-şirketin dayanak gösterdiği 25 yıllık sözleşmede aylık kira parasının 525.00,- YTL olarak tespit edildiğini, ilk sözleşmede,kiralayan aleyhine şartlar ve borçlar öngörülmemesine rağmen dava konusu 20/10/2000 başlangıç tarihli sözleşmede 200.000 $ depozito verildiğinin belirtildiğini, imar edilme masraflarının 500.000 $'ı geçmeyeceğini ve 3.kişiye satılması durumunda 300.000,-USD cezai şart öngörüldüğünü, İlk sözleşmede yer almayan yükümlülüklerle dava konusu sözleşmede kiralayan aleyhine borç ve edimler öngörülmesinin sözleşmenin tarafları arasında muvazaalı olarak hazırlandığını gösterdiğini, 20/10/2000 başlangıç tarihli sözleşmede aylık kira parası 525.00,-TL olduğu halde davalı tarafından 2000 yılı ve takip eden dönemlerde 4.000,-9.000,-7.000,- Alman Markı karşılığı aylık kira parası ödendiğini, davacıların murisi İ. B., İ. B. ve H. B. adına Y. C. tarafından davalı-sirket ile 17.04.2002 tarihli sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen bu son sözleşmenin önceki sözleşmeleri zımnen ortadan kaldırdığını belirterek davaya konu 20/10/2000 tanzim tarihli 25 yıl süreli sözleşmenin tüm şartları ve edimleriyle birlikte iptaline, 15/07/1999 başlangıç tarihli sözleşme ve iş bu sözleşmeye ek olarak imzalanan 17/04/2002 tarihli sözleşmenin geçerliliğinin tespitine, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde önlenmesine karar verilmesini istemiştir../..Davalı vekili, davacıların murisi, İ. B., İ. B. ve H. B.’a vekaleten Y. C. ile davalı-şirket arasında 20.10.2000 tarihinde 20.10.2000 başlangıç tarihli 25 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, kira akdi devam ederken davalının, kiralayanlardan H. B.'ın 1/3 hissesinin 2005 yılı başında satın alındığını, kiralananın 1/3 hissesinin davalıya ait olduğunu, 20.10.2000 başlangıç tarihli kira akdinin halen devam ettiğini, muarazanın mevcut olmadığını, önce mevcut olan sözleşmenin daha sonra açılmış bir davayı semeresiz bırakmak amacının olmasının mümkün olmadığını, davacının bahsettiği ve geçerliliğinin tespitini talep ettiği 17.04.2002 tarihli sözleşmenin tarafların mutabakatıyla imzalanan 18.04.2002 tarihli fesihname ile feshedildiğini, davacının, 1999 tarihli sözleşme, 31.12.2005 tarihinde bittiği halde 6 sene davalıdan talepte bulunmadığını, fesih ve muarazanın men-i davasının zamanaşımına uğradığını, 20.10.2000 tarihli sözleşmenin kira süresinin 25 yıl olması nedeniyle kiralayana 200.000 USD depozito verildiğini, taşınmazın 3.kişilere satılarak davalının mağdur edilmemesi için 300.000 USD dolar cezai şartın öngörüldüğünü, davalının 25 yıl süreli kira sözleşmesi yapmasındaki amacının taşınmaza yapacağı tadilat ve inşaat ile alakalı olduğunu, kiralananın harabe halde, çatısı dahi olmayan bir şekilde kiralandığını, davalı tarafından taşınmazın tamamen yenilenerek ek bina ve tesisler inşa edildiğini, taşınmaza devasa tesisler kurulduğunu, belirterek hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin 15/07/1999 başlangıç tarihli sözleşme ve iş bu sözleşmeye ek olarak imzalanan 17/04/2002 tarihli sözleşmenin geçerliliğinin tespiti istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince;09/12/2013tarihli kararın gerekçesinde 20/10/2000 başlangıç tarihli 25 yıl süreli kira sözleşmesinin muvazaalı olduğu benimsenmiş, 17/04/2002 tarihinde imzalanan ek kira sözleşmesinin ise Y. C. tarafından vekaleten düzenlenmesi sırasında vekil edenlerden İ. B.’ın 06/12/2000 tarihinde ölümü nedeniyle hukuken geçersiz olduğu vurgulanmış olup bu hususlar davalı tarafça temyiz edilmemiştir. Bu durumda söz konusu 20/10/2000 başlangıç tarihli 25 yıl süreli kira sözleşmesinin iptali gerekir.Öte yandan; davacıların dava dilekçesindeki taleplerinden biri de 15/07/1999 başlangıç tarihli 31/12/2005 bitiş tarihli sözleşmenin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi istemidir. Ancak mahkemece davacının istekleri arasında yer alan 15/07/1999 başlangıç tarihli 31/12/2005 bitiş tarihli sözleşmenin geçerli olduğunun tespiti istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olup bu husus mahkemece hüküm ve değerlendirme dışı tutulmuştur. HMK’nun 297/2 maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında bir hüküm verilmesi zorunlu olup mahkemece bu gereğe uyulmaksızın hüküm tesis edilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.