MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1- Temyiz dışı sanık ... ...'ın savcılık ve yargılama aşamasında suçu tek başına işlediğine dair ikrar içeren savunmasına karşı kolluk aşamasındaki savunmasında atılı suçlamayı inkar etmesi, suça konu malzemelerin sanık ... ...'nın babası olan tanık ... ...'nın evinde bulunması, tanık ... ...'nın kolluk aşamasındaki beyanında pencere korkuluk demirini oğlu ... ... ve ... ...'ın oğlu ...'ya ait araç ile getirip evinin penceresine taktıklarını ancak diğer malzemelerin ne zaman eve getirildiğini bilmediğini beyan ettiği, yargılama aşamasında ise evde olmadığı sırada malzemelerin ... ... ve bir arkadaşı tarafından bırakıldığını beyan ettiği, sanık ... ...'nın aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmeyip temyiz dilekçesinde de asıl suçlunun kardeşi ... ... olup hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/5392 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını beyan etmesi karşısında; yukarıda adı geçen sanık ... ...'nın kardeşi ... ... hakkındaki soruşturma ve açılmış ise dava dosyasının getirtilip incelenmesi, delil olabilecek belgelerin onaylı örneklerinin alınıp dosya içine konulmasından sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule Göre 2- Oluşa, katılan beyanına, olay yeri inceleme raporu, keşif sırasında çekilen fotoğraflar ve dosya içeriğine göre; suça konu yerin katılana ait zeytin bahçesi içinde bulunan ve bir kısım eşyaların muhafazası amacıyla depo olduğunun anlaşılması karşısında; konut dokunulmazlığını bozma suçunun yasal unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3- Sanık hakkındaki tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/405 esas ve 2011/158 karar sayılı ilamında hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca ilamda hırsızlık suçundan tayin edilen ceza 1ay 20 gün hapis cezası olduğu halde 10 ay 20 gün hapis cezası olarak fazla gösterilmesi,4- 12.10.2011 olan suç tarihinin, 5271 sayılı CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 22.03.2012 olarak yanlış gösterilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...'nın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.