Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1087 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14703 - Esas Yıl 2014





Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan katkı payı alacağı.. ile .. aralarındaki boşanmadan sonra açılan katkı payı alacağı, katılma alacağı davasının kabulüne dair . Aile Mahkemesi'nden verilen 30.07.2013 gün ve 123/610 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.01.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden .. bizzat geldi, karşı taraftan.. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, boşanma dava dosyasından tefrik edilen davada taraftarın evlilik birliği içinde iken 2002 yılından sonra davalı adına aldıkları 'deki evin davacıya ait altınların satışından gelen para, evlilik öncesi ve sonrası çalışarak elde ettiği birikimleri ile davalı adına alınan ...'deki evin satışından gelen para ile edinildiğini, bedelin 2/3'ünün davacı tarafından karşılandığını, dava konusu eve ayrıca tadilat da yapıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 70.000 TL.nin dava tarihinden geçerli yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, 12.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile isteğini 98.642 TL.ye yükseltmiştir.Davalı Ali vekili, ...'deki evin davalının ailesinin yardımı ile alındığını, ...r'deki evin ise tamamen ...'deki evin satışından gelen para ile edinildiğini, tadilatın da davalı tarafından yaptırıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuş, ıslah dilekçesinde dava tarihinden geçerli faiz istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, faizin ancak ıslah dilekçesinden itibaren istenebileceğini bildirmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 70.000 TL.nin dava tarihinden itibaren, 28.642 TL.nin 09.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 02.02.2004 tarihinde evlenmişler, 03.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 25.06.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava katkıdan da bahsedildiğine göre 944 ada 60 parseldeki 16 numaralı meskenli ilgili açılan değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 29.11.1996 tarihinde alınan ve 03.09.2002 tarihinde devredilen ilk evin alımına ziynetlerle katkısı kabul edilmediğine, tarafların gelirlerinden hareketle...'deki evin alımına yapılan katkı oranı dikkate alınarak dava konusu ...'deki ev üzerindeki davacının alacak hakkı belirlendiğine, iki taraf gelirleri dikkate alınırken sunulan belgeye göre davacının 6 ay ücretsiz izinli olduğu açık ise de iki tarafın kişisel harcamaları ve TKM'nin 152.maddesine göre davalının gelirinden evin ihtiyaçları için harcayabileceği miktarlar düşünüldüğünde davacının ...'deki ev için tesbit edilen % 60 katkı oranı yerinde bulunduğuna, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aşağıda belirtilen husus dışında hesap yönteminde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıda yazılı husus dışındaki diğer tüm temyiz itirazlarının reddine,Ancak, davacının ...'deki evin alımında katkı oranının % 60, piyasa rayiç değerler dikkate alınarak ...'deki evin alımında kullanılan ...'deki evin satış bedelinin 40.000 TL, ...'deki dava konusu evin alım bedelinin ise 70.000 TL, ...'deki evin tadilatı için yapılan iyileştirme giderlerinin ise 11.500 TL olarak dikkate alınması sonucu yapılan hesaplamada 70.000 TL içinde 40.000 TL.nin ilk evin satışından geldiği ve değer artışı yarattığı dikkate alındıktan sonra toplam 81.500 TL karşısındaki durumunun hesaplamada gözetilmesi gerekirken yine 70.000 TL içinde 11.500 TL.nin de tadilat sebebiyle hesaba katılması, paydanın 81.500 TL yerine 70.000 TL gözetilerek bu suretle davalı aleyhine davranılmış olması doğru olmamıştır. Esasen tarafların gelirleri ile alındığı anlaşılan ...deki evin alımında davacının % 60, davalının ise % 40 oranında katkıları olduğu, ...r'deki evin 40.000 TL satış bedelinin ...'deki dava konusu evin 70.000 TL.ye alımında kullanıldığından ...'deki ev üzerinde davacının 11.500 TL tadilatla birlikte toplam 81.500 TL payda üzerinde % 49 oranında tarafların kişisel mallarından gelen değer artışı meydana getirildiği, 70.000 TL alım bedelinin kalan 30.000 TL.si ile taraf gelirleri ile karşılanan 11.500 TL tadilat giderlerinin ise edinilmiş mal olmaları sebebiyle artık değer hesabında dikkate alınması, bu durum karşısında yapılan hesaplamaya göre dava konusu ...'deki evin karar tarihine en yakın değeri 155.000 TL.nin 45.570 TL.sinin değer artış payı, 39.525 TL.sinin ise artık değerin yarısı oranında katılma alacağı olarak davacı lehine 85.095 TL toplam alacağa hükmedilmesi gerekirken hatalı hesaplamayı içeren bilirkişi raporundan hareketle davalı aleyhine yazılı şekilde 98.642 TL.ye hükmedilmesi doğru değildir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.702,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya verilmesine 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.