Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10831 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9421 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : SAMANDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/04/2010NUMARASI : 2008/651-2010/235Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu 623 ve 763 parsel sayılı taşınmazlara davalıların mevcut sınırları gözetmeksizin haksız ve yersiz olarak müdahale ettiklerini ileri sürüp, elatmalarının önlenmesi isteğinde bulunmuş, bilahare davalılardan M. hakkındaki davasından feragat etmiştir.Davalı M. dışındaki davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 1989 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında esas alınan hesap ciltlerindeki ölçülerin yanlış tersim edildiği ve bu şekli ile taşınmazların krokilerinin çizildiği, oysa nirengi noktaları esas alınarak çizilen krokiye göre davalıların, davacının taşınmazlarına müdahale etmedikleri, tarafların başvuruları halinde Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 Sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca tersimat hatalarının düzeltileceği gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 623 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, diğer dava konusu 763 sayılı parselin ise paylı mülkiyet üzere olup, davacının dava dışı kişilerle birlikte paydaş bulunduğu, komşu 622 parsel sayılı taşınmazda davalılar F. M. ve S.S. çocukları olan üçüncü kişilerle birlikte paydaş olup, davalı Salih’in kayıtla ilgisinin bulunmadığı; mahkemece yapılan uygulama sonucunda harita mühendisi sıfatını haiz bilirkişiler tarafından, “anılan taşınmazların yer aldığı paftada tersimat hatası yapıldığı, kadastro sırasında alınan ölçü değerlerine göre 622 sayılı parsel içinde kalan 1231.13 m2lik alanın paftaya göre 763 parsel sınırları içinde, 636.49 m2 ve 418.86 m2lik bölümlerin ise paftaya göre 623 parsel içerisinde kaldığı ve hatalı tersimatın düzeltilmesi gerektiği” hususlarının bildirildiği anlaşılmaktadır.Davacı, çekişmeli taşınmazlarına davalıların mevcut sınırları değiştirerek elatıklarını ileri sürmüş, bilahare davalılardan M. hakkındaki davasından feragat etmiştir. Öyleyse, davalı M. hakkındaki davanın reddi kararı, davadan feragat nedeniyle ve bu gerekçeyle doğru olup, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacının sair temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; çap, iptale kadar geçerlidir.O halde, tersimat hatası düzeltilene kadar mevcut paftaya itibar edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece, davalı M. dışındaki davalılar bakımından, kadastro çalışmalarında esas alınan nirengi noktaları gözetilerek yapılan tersimata göre, dava konusu taşınmaza elatmadıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olması isabetli değildir. Ancak, her ne kadar bilirkişiler tarafından paftaya göre çekişmeli taşınmazlara ait ve krokilerinde A, B ve C harfleriyle gösterdikleri bölümlerin, kadastro sırasında alınan ölçü değerleri itibariyle bir kısım davalıların paydaş oldukları 622 sayılı parsel sınırları içerisinde kaldığı bildirilmiş ise de; mevcut paftaya göre davalı M.dışındaki davalılar tarafından çekişmeli taşınmazlara elatılıp atılmadığı ve hangi davalının ne şekilde müdahale ettiği hususlarında hükme yeterli araştırma, soruşturma ve inceleme yapılmamıştır.Hal böyle olunca, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, davalı M.dışındaki davalılar bakımından mevcut çapa itibar edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlara elatıp atmadıklarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek ve yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.