Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10806 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 28668 - Esas Yıl 2009





Y A R G I T A Y İ L A M IYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe karşı borçlu vekili şikayetinde söz konusu senedin taraflar arasında düzenlenen tutanak karşılığında teminat olarak verildiğini ve takibin iptalini talep etmiş, mahkemece istem reddedilmiştir. Takibe konu bononun vade tarihinin 22/02/2009, tanzim tarihinin 22/11/2008 olduğu, ödenecek miktarın ise, 11.000 TL olduğu görülmüştür. Borçlu şikayeti ile ilgili olarak 22/11/2008 tarihli tutanağı ibraz etmiştir. Anılan tutanakta, ödenecek borçtan kalan 11.000 TL için alacaklı şirkete 22/02/2009 vade tarihli 11.000 TL bedelli senet verildiğini, sözleşme hükümlerinin devam etmekte olduğunu, sahalarda yapılan işlemin kati onaydan geçmemesi halinde senedin geçersiz kabul edileceeği, kalan bu tutarın kati onay sonrasında alacaklıya ödeneceği taraflarca 22/11/2008 tarihinde hüküm altına alınmıtır.Alacaklı vekili gerek cevap dilekçesinde ve gerekse yargılama aşaması beyanlarında, düzenlenen bu tutanağın geçersizliğine ilişkin bir beyanda bulunmamıştır. Dolayısıyla tutulan tutanak ve altındaki imzalar tarafların kabulünde olduğundan bu belge İİK'nun 68. madde kapsamında belgedir. Tutanak tanzim tarihi ile bono tanzim tarihinin birbirini tuttuğu, keza tutanaktaki miktar ve vade tarihinin de takip konusu senedi teyit ettiği dikkate alındığında söz konusu senet kati onay sonrası ödenmeye bağlanmış, şarta bağlı bir senet olmakla TTK'nun 688/2. maddesinde belirtilen kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermediğinden kambiyo senedi vasfında sayılamaz. Bu durumda alacaklı bu senede dayanarak kambiyo yoluyla takipte bulunamaz. Mahkemece istemin kabulüne karar vermek gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.