Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10794 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7674 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2014NUMARASI : 2013/162-2014/441Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. N.E. ve davacılar vekili Av. S. M. geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklanması dinlendikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili dava dilekçesi ile davacı firma ile davalı arasında 10.03.2007 başlangıç tarihli kira kontratı düzenlendiğini kira alacağının tahsili amacı ile, davacı hakkında 69.540,54 USD ana para ve 5.823,56 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.364,10 USD alacağın tahsili amacı ile takip başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan itirazın kaldırılması davasının devamı sırasında taraflar arasında bahse konu icra borcunun ödenmesi koşullarına ilişkin olarak 11.03.2009 tarihli protokol imzalandığını, protokol ile tarafların davacı şirket tarafından ödenmesi gereken kira bedellerinin, kiraya veren tarafta miras uyuşmazlığı olması nedeniyle, borcun yenilenmesi hususunda protokol şartlarında anlaştıklarını, protokol çerçevesinde alacaklı olan davalı tarafın hak sahibi belli olana kadar takip konusu kira bedellerinin 3/5 ini almaya razı olduklarını, iş bu protokol uyarınca davacıların 10.03.2007 tarihinden protokol tarihi olan 11.03.2009 tarihine kadar takip dosyasındaki takip miktarı borç da dahil olmak üzere toplam borcun 167.791,00 USD olarak belirlendiğini, taraflarca takibe konu miktar da dahil olarak borcun 75.000USD sinin 11.03.2009 tarihinde nakden, 52.791,00USD sinin 26.03.2009 tarihli çek ve 40.000USD sinin 15.04.2009 tarihli çek ile ödenmesi konusunda tarafların mutabık kaldıklarını ve bu mutabakat çerçevesinde davacı tarafça bu bedellerin alacaklıya ödendiğini, davacı tarafın takip dosyasında kira sözleşmesinden kaynaklanan hiçbir borcu kalmadığını, bu durumun mükerrer bir tahsilat olduğunu iddia etmiş ve aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle icra inkar tazminat kısmı hariç, 85.000TL talep edilen kısım için borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı savunmasında taraflar arasındaki imzalan protokolu kabul ederek protokol çerçevesinde alacağın protokol tarihi itibariyle ödenmesi ertelenen miktarın da 92.476 dolar tutarında bulunduğunu, davacı yanın icra takibine konu kira bedelinin protokolde kararlaştırıldığı üzere sadece 3/5 lik kısmını ödediğini ve bakiyesini ödemediğini davalının protokol hükümlerine göre kira./..sözleşmesinden doğan haklarından feragat etmediği gibi, kira sözleşmesinde kararlaştırılan faiz, gecikme zammı ve cezai şart gibi maddelerden de hiçbir surette vazgeçmediğini belirterek davanın reddi ile birlikte %40 dan aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında 11.03.2009 tarihli protokolün düzenlenmesi ve bu protokol gereğince dava konusu olan taşınmazın ödenmemiş kira bedelleri ile ilgili olarak davacı M.. D..'ın önceki kira ilişkisinden ödemediği kira bedelleri de dikkate alınmak suretiyle ihtilafsız 3/5 oranındaki kira borcu bedelinin toplamının 167.791 olarak kararlaştırılıp, bu bedelin de davacı tarafça bir kısmının peşin ve bakiyesinin çekler aracılığı ile ödenmiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan davalı ile davacı şirket arasında 10/03/2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine taraflar arasında kira borçlarının tasfiyesi konusunda 11/03/2009 tarihli protokol imzalanması ve buna göre borcun 3/5 lik kısmının ödenmesi konusunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kira bedelinin kalan 2/5 lik bölümünden sorumlu olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Bahsi geçen portokolün kira borçlarının tasfiyesini düzenleyen 3. maddesi kabul edilen kira borcunun 3/5 lik kısmının nasıl ödeneceği konusu ayrıntılı bir şekilde düzenlendikten sonra son paragrafında toplam borcun bakiye 2/5 tutarındaki kısmını ise İstanbul 13. İcra Mahkemesinin 2008/832 esas sayılı dosyasından çıkacak karara (kararda ihtilafın çözümlenmemesi halinde, ihtilaflı kısım için diğer mahkemelerde E.. T.. tarafından kiracı aleyhine kira sözleşmesine dayanılarak açılacak davaları sonucunda verilecek karar esas alınacaktır.) göre kiraya veren E.. T..'a ve/veya mahkemenin göstereceği kişilere ödemeyi kabul edeceği taahhüt edilmiştir. Buna göre kira bedelinin ödenmeyen kısmı mahkeme kararının sonucuna bağlanmıştır. Mahkemece ilgili protokolün bu maddesine ilişkin bir değerlendirme ve inceleme yapılmamıştır. Bu durumda protokolün 3. maddesinin son paragrafı üzerinde durularak ve gerekli inceleme yapıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.