Hukuk Genel Kurulu 2014/565 E. , 2014/1079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 15.Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 18/10/2012NUMARASI : 2011/667 D.İş E - 2011/667 K.
Taraflar arasındaki “ihtiyati haciz kararı verilmesi” isteminden dolayı
yapılan yargılama sonunda; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce
talebin reddine dair verilen 18.11.2011 gün ve 2011/667 D.İş esas,
2011/667 karar sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından
istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2012 gün ve
2012/6967 esas, 2012/10155 karar sayılı ilamı ile; (...İhtiyati
haciz talep eden vekili, karşı tarafın, müvekkili bankanın kredi
müşterisi olan talep dışı D. Gemi İşletmeciliği ve Tic. A.Ş.'nin
müşterek borçlu ve müteselsil kefili oldukları kredi borcunun hesabın
kat edilmesine rağmen ödenmediğini, kredi borçlusu yönünden alacağın
teminatını teşkil etmek üzere üç adet gemi üzerinde, müvekkili banka
lehine birinci dereceden gemi ipoteklerinin tesis edildiğini, bu ipotek
bedellerinin kredi borçlusu yönünden alacağın teminatını teşkil
ettiğinden, kredi borçlusu yönünden şimdilik ihtiyati haciz başvurusu
yapılmadığını, ancak anılan ipoteklerin diğer müteselsil kefillerin
borçlarının teminatı olmadığını ileri sürerek, borçluların menkul ve
gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının
ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,
talep konusu alacağın, gemi ipotekleri ile teminat altına alınmış
bulunduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile alacağın tahsil
edilebileceği, asıl borçlunun ipoteği varken ve bu şekilde tahsilat
yapılabilecekken, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine
ihtiyati haciz talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle talebin
reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Alacaklı bankanın, kredi
sözleşmesi uyarınca istem dışı D. Gemi İşletmeciliği ve Tic. A.Ş.’ne
kredi kullandırdığı, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin bu
kredinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefilleri bulunduğu, ayrıca
anılan kredi sözleşmesinin teminatı olarak müşterek borçlu ve müteselsil
kefillerden D.. A... ile talep dışı borçlu D. Gemi İşletmeciliği ve
Tic. A.Ş.'ne ait gemiler üzerinde ipotek tesis edildiği, hesabın kat
edilerek borcun ödenmesinin karşı taraf kefillerden istenmesine rağmen
bir ödeme yapılmadığı, ihtiyati haciz isteminin müşterek borçlu ve
müteselsil kefillere yönelik bulunduğu hususları uyuşmazlık konusu
değildir. Uyuşmazlık, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller bakımından
ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı
noktasındadır. İİK’nun 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin
edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı
yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak,
rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağının iflas
veya haciz yoluyla takip edebilir. Aynı yasanın 257. maddesi uyarınca da
ihtiyati hacze karar verilebilmesi için diğer koşulların yanında
alacağın rehinle temin edilmemiş olması zorunludur. Ancak, bahse konu
yasal düzenlemeler, borçluya yöneliktir. Kefillerin sorumluluğu ise
BK.nun 487/1. maddesinde hükme bağlanmıştır. Anılan düzenlemeye göre
kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu
sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını üstlenmiş ise
alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri paraya çevirmeden evvel
kefil aleyhinde takip yapabilecektir. Dolayısıyla, alacaklının kefile
veya kefillere yönelik olarak ihtiyati haciz talep etmesine engel bir
durum bulunmamaktadır. Somut olayda asıl borçluya yönelik bir istem
yoktur. Kredi borcunun teminatı olarak düzenlenen gemi ipoteği
sözleşmeleri ile sadece kredi lehdarı asıl borçlunun sorumluluğu teminat
altına alınmış olup, kefillerin borcu teminat altına alınmamıştır.
Açıklanan hususlar dikkate alındığında yazılı gerekçeyle istemin reddi
doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama
sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü: Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.İhtiyati
haciz talep eden alacaklı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece
yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nda uyuşmazlığın çözümüne geçilmeden önce, 2004
sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 258. maddesi hükmü uyarınca
ihtiyati haciz talebini ret eden yerel mahkeme kararının bozulmasına
ilişkin Yüksek Özel Daire kararına karşı direnme kararı verilmesinin
mümkün olup olmadığı hususu ön sorun olarak görüşülmüştür. Ön sorunun çözümü için uygulanması gereken mevzuatın açıklanması gereklidir. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nun 257 ilâ 268. maddeleri arasında yer almaktadır.
Bilindiği üzere, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para
borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan
mallarını, alacaklarını ve diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir
(İİK., m. 257). Eldeki uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine
ilişkin hükmün temyizine yönelik olup, bu husustaki düzenleme İİK’nun
258. maddesinde yer almaktadır. Anılan yasa hükmü aynen; “İhtiyati
hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir.
Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat
getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
(Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./60. md.; Değişik fıkra:
02/03/2005-5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde
alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu
başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.” şeklindedir. Yasa hükmünde, bölge adliye mahkemesinin verdiği kararın kesin olacağı açıkça belirtilmiş durumdadır.
Şu durumda, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararına
karşı, alacaklı tarafından istinaf (istinaf mahkemeleri inceleme tarihi
itibariyle faaliyete geçmediğinden temyiz) yasa yoluna başvurulması
üzerine, Özel Dairece verilen bozma kararı, İİK’nun 258. maddesi
gereğince kesindir. Kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel
mahkemece, direnme kararı verilmesinin usulen olanaklı olmadığına Kurul
çoğunluğunca karar verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler
esnasında bir kısım üyelerce; bozma ilamına karşı yerel mahkemenin
direnme kararı verebileceği, zira İİK’nun 258. maddesinin, 02.03.2005
tarih ve 5311 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değiştirilen madde metnin
önceki halinde yer alan son fıkranın “İhtiyati haciz talebinin reddi
halinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir.” şeklinde düzenleme
içerdiği, kararın kesin olacağına yönelik bir düzenlemenin yasanın
önceki halinde mevcut olmadığı, 5311 sayılı Kanunla bu konuda getirilen
farkın “kesinliğe” ilişkin olduğu, bu nedenle de, 5311 sayılı Kanunun
29. maddesiyle İİK’na eklenen geçici 7. maddenin hükmü uyarınca, bölge
adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar
hakkında İİK’nun, 5311 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki
temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi
nedeniyle 5311 sayılı Kanun ile yapılan bu “kesin hüküm” değişikliğinin
henüz yürürlülük kazanmadığı, bu itibarla Yargıtay bozma ilamının kesin
olduğunun söylenemeyeceği ifade edilmiş ise de, çoğunluk tarafından bu
görüş kabul edilmeyerek, ihtiyati haciz kararlarının acil sonuçlar
doğuran niteliği gereği yasa koyucunun iradesinin nazara alınmasının
gerektiği, istinaf mahkemesinin bozma kararının kesin olduğu bir konuda
Yargıtay tarafından verilen kararın da kesin olacağı ve İİK’nun 265.
maddesinde de bu yönde düzenleme bulunduğu belirtilerek, ihtiyati haciz
talebinin reddine ilişkin karara karşı yapılan yasa yolu başvurusu
sonucu verilen bozma kararının kesin olduğuna karar verilmiştir. O
halde, kesin nitelikteki Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken
yasa hükmü göz ardı edilerek önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya
aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bu nedenle, ön sorunun kabulü ile kesin nitelikteki bozmaya uyularak karar verilmek üzere direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik
nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta
olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi
gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının
şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin
harcının geri verilmesine 24.12.2014 gününde yapılan ikinci görüşmede
oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Avukatın danışıklı icra takibi ve haciz, satış işlemleri yapmasının zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçu oluşturacağı
DAVA VE KARAR:
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği
düşünüldü.
Yapılan yargılamaya,
toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına
uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre ye
Sigortasız Çalıştırılan İşçinin İşçilik Alacakları İçin Hizmet Tespit Davası Açmaya Zorlanamayacağı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca
incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009-
07/03/2011 tarihleri arasında ça
DAVANIN İHBARI • İHBAR OLUNANIN HAK VE YETKİLERİ • DAVADA TARAF SIFATI
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapıları yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen", hükmün süresi içinde davalı vekili ve ihbar olunan A. İnş. Taah. San. Tic. Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-KARAR
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?