Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10783 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1583 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 42. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 08/09/2014NUMARASI : 2014/272-2014/207Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, 07.06.2007 tarihli kira sözleşmesi ve 17.07.2012 tarihli fesih protokolu uyarınca protokolde taahhüt edilen tarihte tahliye edilmeyen kiralananın taahhüt tarihi ile tahliye tarihi arasındaki bir kısım ödenmeyen kira bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK.nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. Maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda Hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadın hüküm verilememesi, Anayasanın 36. Maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin, doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasa'nın 36. Maddesi ile 6100 sayılı HMK.nun 27. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.Olayda temyiz eden davacı vekili uyuşmazlığın 17.7.2012 tarihli fesih ve ibra protokolundan kaynaklandığını ileri sürmüştür.Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.