Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10783 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8314 - Esas Yıl 2014





Esas No : 2014/8314Karar No : 2014/10783Tebliğname No : KYB - 2014/252461İhaleye fesat karıştırma suçundan şüpheliler R.. Y.. ve E.. S.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Söke Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/01/2014 tarihli ve 2013/2232 soruşturma, 2014/83 Esas, 2014/44 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/5 ve 174. maddeleri gereğince iadesine dair Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2014 tarihli ve 2014/16 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2014 tarihli ve 2014/72 değişik iş sayılı kararının;Dosya kapsamına göre;1-) Mahkemesince, şüphelilerin eylemlerinin 5237 sayılı Kanunun 236. maddeside düzenlenen edimin ifasına fesat karıştırma kapsamında kalma ihtimalinin değerlendirilmediği gibi sanık lehine olan deliller toplanmadan ve bilirkişi raporu aldırılmadan düzenlenen iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan "soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler" hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda teknik bilgi ve tecrübeyi gerektiren konulara ilişkin bilirkişi raporlarının aldırıldığı, yeniden bilirkişi raporunun tanziminin gerekli görüldüğü konularda bu hususun mahkemesince yerine getirilebileceği cihetle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,2-) 5271 sayılı Kanunun 174/2. maddesi uyarınca suçun hukukî nitelendirilmesinin hatalı olmasının iade nedeni olmayacağı cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,3-) Şüphelilerin bahse konu eylemleri nedeniyle Söke Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 04/02/2013 tarihli, 2013/422 soruşturma ve 2013/212 sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararına yönelik itirazın mercii Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/05/2013 tarihli ve 2013/555 değişik iş sayılı kararı ile kabul edilmiş olması karşısında, anılan 5271 sayılı Kanunun 173/4. maddesinde yer alan "Mahkeme istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir." şeklindeki düzenleme uyarınca, iddianame düzenlenmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesinde,İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/06/2014 gün ve 94660652-105-09-3117-2014-13135/44034 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03/02/2014 gün ve 2014/72 Değişik İş sayılı Kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.