Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10773 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7860 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Köyceğiz Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/09/2014NUMARASI : 2014/81-2014/173Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı M.. Y.. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalı T.. Ü..’ün temerrüt nedeniyle tahliyesine, toplam 5.220,00 TL’nin davalılar T.. Ü.. ve M.. Y..’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı kefil M.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.11.2013 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılardan T.. Ü.. sözleşmeyi kiracı olarak, davalı M.. Y.. ise kefil olarak imzalamıştır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 01.11.2013 tarihli olup, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra imzalanmıştır. Bu nedenle kefaletin şartlarının 6098 Sayılı Yasa hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. TBK.nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibare bulunmamaktadır. Bu durumda TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulmadan yapılan kefalet sözleşmesi geçersiz olduğundan, mahkemece davalı kefil M.. Y.. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.