MAHKEMESİ : ÜNYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2010/372-2013/75DAVACILAR : E.. D.. V.D.DAVALILAR : M.. G.. V.D.DAVA TÜRÜ : TENKİSTaraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davacı ve bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tenkis isteğine ilişkindir.Davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, çekişme konusu 391 parselde halen muris adına kayıtlı 80/720 payın haricinde diğer tüm payların miras bırakan tarafından temlik edilmiş gibi bilirkişi tarafından tereke hesabına dahil edilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda davalı H.. K.. aleyhine açılan davanın reddine, Emine'nin davasının feragat nedeniyle reddine, diğer davacıların açtığı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; miras bırakan H.G..'in 17.02.2004 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak eşi Ayşe ile müşterek çocukları Gülhis, Mehmet, Ahmet, Emine ve Mustafa'nın kaldığı, mirasbırakanın çekişme konusu 391 parseldeki payından bir kısmını çocukları olan davalı Mehmet ve Mustafa'ya satış, bir kısım payını da eşi Ayşe'ye bağış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; bozma ilamına uyulmakla tarafları lehine usulü kazanılmış hak oluşturacağı kuşkusuzdur ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; bozma doğrultusunda işlem ifa edilmeksizin, başka bir ifadeyle, bozmada belirtilen şekilde araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, dosyaya getirtilen akit tabloları ve tedavül kayıtlarından, mirasbırakanın taşınmazdaki 240/720 payını 04/12/1987 tarihinde eşit şekilde davalı oğulları Mehmet ve Mustafa'ya satış suretiyle temlik ettiği, 40/720 payını ise 14/04/1998 tarihli akitle eşi Ayşe'ye bağışladığı, aynı akitle davalı Mehmet'in de taşınmazın 40/720'şer payını kendi eşi Ayşe'ye ve oğlu Ercan'a bağışladığı anlaşıldığı halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin sanki 400/720 pay mirasbırakan tarafından davalılara temlik edilmiş gibi tereke hesabı yapılmış olması isabetsizdir. Diğer taraftan, kollukça yapılan araştırmada mirasbırakanın Tarım Kredi Kooparatifine 300.00-TL borcu olduğu, Ünye Müftülüğünden gelen yazıda ise 2004 tarihi itibariyle cenaze giderlerinin 900.00-TL olduğu bildirildiği halde bu hususlar dikkate alınmadan anılan borca ve iaşe bedellerine ilişkin araştırma yapılmadan hükme esas alınan bilirkişi raporunda pasif terekenin asgari net ücrete göre takdiren belirlenmesi de doğru değildir.Hal böyle olunca, mahkemece, mirasbırakan tarafından her bir davalıya temlik edilen payların aktifiyle, pasifiyle terekenin tam olarak belirlenmesi, tenkis kuralları doğrultusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve mirasbırakanın bir kısım davalılara doğrudan temlik yapmadığı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması hatalıdır.Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.