Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10743 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14686 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 23/06/2014NUMARASI : 2013/34-2014/188Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2014 tarih ve 2013/34-2014/188 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/10/2015 günü hazır bulunan davalı vekili Av. F.. E.. ile davacı vekili Av. F. A. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 20.08.2009 tarihinden itibaren devam eden sözleşme gereğince, davalıya ait “Z.” adlı teknenin müvekkili tarafından işletilen “M. İ. C.P.”dan bağlama hizmeti aldığını, sözleşmenin bitim tarihi olan 21.11.2011 tarihinden sonra da davalının, teknesini 15.11.2012 tarihine kadar marinada bulundurulduğunu, bağlama hizmeti almayı sürdürdüğünden marinada o tarihte geçerli bulunan tarife üzerinden hizmet faturası düzenlendiğini ve faturanın davalıya gönderildiğini, söz konusu hizmet bedeli miktarına taraflar arasında uzlaşma bulunmadığı gerekçesi ile davalının itiraz ettiğini, oysa davalının teknesini önceki dönem bitim tarihinden sonra da marina da bulundurmasının yeni dönem ücretini kayıtsız şartsız kabul ettiğini gösterdiğini, davalının, takibe itirazında aldığı hizmete ilişkin bir itirazının bulunmadığını, miktara itiraz ettiğini, borçlunun aldığı hizmeti ikrar ettiğinden bu hizmetin bedelini de önceki dönemlerde olduğu gibi marinadaki cari olan tarife üzerinden ödemek durumunda olduğunu ileri sürerek davalı hakkında başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin yenilenmeyeceğini beyan etme zorunluluğunun bulunmadığını, zira sözleşmede süre bitiminde tarafların sessiz kalması ile sözleşmenin zımnen yenileneceğine dair hiçbir ibare bulunmadığını, sözleşmenin yenilenmesi hususunda davalı şirkete herhangi bir yazı dahi gönderilmediğini, tarafların şifahen yapmış oldukları görüşmeler neticesinde, müvekkili şirketin tekneyi bir sonraki dönem için marinada bulundurmayacağını beyan ettiğini, davacı şirket tarafından teknenin kötü niyetli olarak teslim edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 20.08.2009 tarihinden itibaren devam eden sözleşme uyarınca davalıya ait “Zeynep3” adlı teknenin davacı şirket tarafından işletilen M. İ. C.P.’ta bağlama hizmeti aldığı, teknenin 15.11.2012 tarihine kadar marinada bulunduğu, davalı tarafın hizmet sözleşmesinin bitim tarihi olan 21.11.2011 tarihinden bir yıl sonra 15.11.2012 tarihinde teknesini almak istemesi, bu tarihten önce teknesini almak istediğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunmamış olması, tam aksine, göndermiş olduğu 06.03.2012 tarihli ihtarnamede “makul bir sözleşme bedeli tayin edilmesi koşulu ile kiracılığını devam ettirmek istemekte olduğunu bildirmesi karşısında asıl ihtilafın teknenin davacı tarafından zorla tutulmasından değil bedelden kaynaklandığını gösterdiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 21.11.2011 tarihinden sonra 1 yıl süreyle daha uzatılmış sayılması gerektiği,bu nedenle davalının 21.11.2011-21.12.2012 tarihleri arasındaki hizmet bedelini ödemesi gerektiği, bir an için taraflar arasında, zımni de olsa, herhangi bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığı kabul edilse dahi, davalıya ait tekneye bir yıl süreyle davacı tarafından hizmet verilmiş olması nedeniyle davacının sebepsiz zenginleşme ve vekaletsiz işgörme hükümlerine göre yine de vermiş olduğu hizmetin bedelini talep etme hakkı doğduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile takip dosyasında davacının davalıdan 40.233,00 TL alacaklı olduğunun tespitine, bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren değişebilir oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın % 20’si oranındaki 8.046,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, bağlama ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK'nın 1235. maddesi, 6102 sayılı TTK'nın 1352. maddesi nazara alındığında; davanın açıklanan niteliğine göre, uyuşmazlığın çözümünde TTK’nın deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanması zorunludur. Bu durumu değerlendirme görevi de denizcilik ihtisas mahkemesi'ne aittir.Denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanın tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olup somut olayda görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın görev yönünden BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.