Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10742 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11136 - Esas Yıl 2015





Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.06.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın davalı Hazine yönünden husumetten reddine, diğer davalı yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı B.. D.. vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 24.11.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. I...U.... ile davacı vekili Av. A... T... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. G.. Ş.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, davalı Hazine'nin maliki olduğu 73 sayılı parseli diğer davalı tarafından tır parkı olarak tasarruf edildiğini, taşınmazın zeminin mıcır kaplı olup, araç hareketi ve rüzgarlı havalarda oluşan aşırı toz bulutunun iletim hatlarına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, taşınmaz zeminin beton ya da asfalt ile kaplanmasını istemiştir.Davalı Hazine, taşınmazın diğer davalıya kiralandığından tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazın davacıya zarar oluşturmadığını, satış aşamasında bulunduğundan zemin kaplamasının yapılamadığını; diğer davalı ise arızaların tabiat koşulları nedeniyle oluştuğunu, davacının gerekli önlemleri almadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı Hazine hakkındaki davanın husumet gerekçesiyle reddine, diğer davalı hakkındaki davada ise davanın konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve davalı B.. D.. İktisadi İşletmesi vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Dava, komşuluk hukukuna dayalı muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.Islah, taraflardan birinin yaptığı usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islah hakkı davayı uzatmak ya da karşı tarafı rahatsız etmek amacıyla kullanılamaz. "Kötüniyetli ıslah" başlığını taşıyan HMK'nın 182. maddesinde "Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşünceler yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir." hükmü düzenlenmiştir.Somut uyuşmazlıkta, davacı 10.000,00 TL değer gösterek dava konusu taşınmaz zeminin mıcır kaplı olması nedeniyle aşırı toz bulutu nedeniyle iletim hatlarının zarar gördüğünü belirterek istemde bulunmuş, 25.10.2013 tarihinde de dava değerini 360.602,00 TL bedele yükseltmiştir. Yargılamanın devamı sırasında 05.10.2013 günü dava değerinin artırılmasından 20 gün önce taşınmaz zeminin asfalt ile kaplandığı 21.09.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtilmiştir. Davacı 10.000,00 TL değer göstererek açtığı davada taşınmaz zeminine istemi gibi asfalt serilmesinden sonra dava değerini artırması HMK'nın 182. maddesinde açıklanan kötüniyetli ıslahtır. Bu nedenle, davacının dava değerini artırmasının dikkate almadan davalıyı yargılama gideri ile yükümlendirmesi gerekir.Mahkemece, yukarıda açıklanan olgular bir yana bırakılarak ıslah ile artırılan değer üzerinden yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde B.. D..ne iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.