Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10737 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7053 - Esas Yıl 2010





İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine itirazın kaldırılması, tahliye ve %40 icra tazminatı isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı dava dilekçesinde, borçlu davalının taşınmazda kiracı olup uzun süreden beri kira ödemediğini, davalı borçlu aleyhine 01.01.2006-31.12.2008 tarihleri arasındaki dönem için toplam 4.800 TL kira alacağının tahsili amacı ile Kadıköy 7. İcra Müdürlüğünün 2009/20886 sayıl dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını, tahliyeye ve % 40 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış ve savunma yapmamıştır. Mahkemece, takip talepnamesinde 30.06.2001 tarihli kira sözleşmesine dayanıldığı halde sözleşme örneğinin icra dosyasına ibraz edilmediği, keza borçluya takip dayanağı olan belgenin gönderilmediği, borçlunun da itirazında kira ilişkisine karşı çıktığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği belirtilerek davanın reddine karar vermiştir. Davacı alacaklının 28.09.2009 tarihli icra takibinin dayanağı 30.06.2001 düzenleme tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesidir. İcra İflas Yasasının 58/3 maddesi uyarınca; alacak belgeye dayanmakta ise belge aslının alacaklı ya da vekili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebinin yapıldığı icra dairesine verilmesi zorunludur. Kira alacağına ilişkin icra takiplerinde de bu kural geçerli olup dayanılan kira sözleşmesinin takip talebine eklenmemesi halinde borçlu tarafından şikayet yoluyla takibin iptal ettirilmesi mümkündür. Olayımızda, davalı bu yola başvurmamıştır. Bu durumda yargılamayı gerektiren bir husus yoktur. Mahkemece işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine kara verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1310.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.