Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10711 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 409 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İzmir 5. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/10/2014NUMARASI : 2014/330-2014/885Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, taraf vekilleri arasında imzalanan 23.09.2014 tarihli sulhe dair bir sayfadan ibaret protokolün onanmasına, tahliye talebi hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili taraflar arasında geçerli 01.06.1999 tarihli sözlü sözleşmeye dayanarak 04.03.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde aylık 1.850-TL'den Kasım/2013 ile Mart/2014 arası 9250 TL. kira bedelleri ile 142,32-TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir. Davalı itirazında takibe konu miktar ve nitelikte veya başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemiyle açılan davanın yargılaması sırasında, davacı vekili taraflar arasında imzalanan 23.09.2014 tarihli protokolü sunarak, davanın sadece tahliyeye yönelik devam ettiğini, itirazın iptali talebinden vazgeçildiğini bildirmiştir. Mahkemece sunulan sulh protokolü dikkate alınarak hüküm kurulmuş olmasına rağmen, sulhün onanması ile yetinilerek, infazı sağlayacak şekilde sulh protokolünün her bir hükmünün hüküm fıkrası haline getirilmemesi doğru değildir.Öte yandan dava tarihinden sonra, 23.09.2014 tarihinde düzenlenen Sulh Protokolü; davaya dayanak yapılan takip konusu borcun ödenmesine ilişkin olup, davacının tahliye isteminden vazgeçtiği anlamına gelmez. Ayrıca hükmün gerekçesinde belirtilen, başka bir mahkemece farklı bir dönem kira borcundan dolayı açılan davada verilen tahliye kararı farklı nedene dayandığından, bu davada hüküm ifade etmez. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin tahliye isteminin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.