Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10695 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26578 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Çorum 1. Aile MahkemesiTARİHİ :05.11.2013NUMARASI :Esas no:2012/775 Karar no:2013/813Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kadının davasının tamamı yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; kocanın kabul edilen davası ile, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır.Temyiz edilen karar temyiz eden davacı-davalıya 19.11.2013 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 05.12.2013 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir.Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir.Ne var ki aile mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 k. sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davacı-davalının temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Davacı-karşı davalı koca tarafından açılan dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Ret ile sonuçlanan davada gerekçeli karar, davacı koca vekiline 17.08.2009, davalı kadın vekiline ise 26.08.2009 tarihinde, adli tatil içerisinde tebliğ edilmiştir.“Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeye lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur” 1086 sayılı HUMK md.177). Davacı kocanın 15 günlük temyiz süresi adli tatil içerisinde sona erdiğinden ret ile sonuçlanan dava, davacı koca yönünden 13.09.2009 tarihinde kesinleşmiş olup, işbu dava ise ret kararının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıllık süre geçmeden 11.09.2012 tarihinde açılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, kocanın davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir.c-Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; davacı-karşı davalı koca tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış olup, dava; kadının boşanmayı gerektirebilecek nitelikte bir kusurunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedildiğine göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren olaylarda, ilk davayı da açarak boşanma sebebi yaratan koca tamamen kusurludur. Durum böyleyken; mahkemece, ilk davada kusur tespiti yapılmadığı gerekçesiyle, davalı-karşı davacı kadının maddi (TMK.m. 174/1) tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerde gösterilen sebeplerle kocanın kabul edilen davası ile maddi tazminat yönlerinden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA, davalı-karşı davacı kadının temyiz isteğine konu diğer yönlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı kocanın temyiz dilekçesinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.