MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı avukat olduğunu, davalının vekaletini üstlenerek onun talimatı doğrultusunda alacaklı olduğu senedin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını,icra takibine konu alacağın borçlusu tarafından yapılan suç duyurusu nedeniyle savcılık aşamasında ve açtığı menfi tespit davasında davalıyı temsil ettiğini,davalının karşı tarafla anlaşarak icra takibinden feragat ettiğini ve haksız kendisini azlettiğini ileri sürerek vekalet ücreti alacağına karşılık fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 13.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 255.604,80 TL'ye yükseltmiştir.Davalı,dava dışı iş ortağı ... ile birlikte ortak işleri nedeniyle dava dışı ...'tan olan alacaklarına karşılık bu kişi tarafından dava dışı opan şirketinden kendi alacağınında bulunduğunu söyleyerek kambiyo senedi verildiğini,bu senedi kendisinin belirlediği avukata verilecek vekaletle icra takibi yapılmadan tahsil edileceğinin söylendiğini,buna göre davacıya yüzünü dahi görmeden vekalet verdiklerini,ancak davacının kendisinin talimatı olmadığı halde icra takibi yaptığını,icra takibi sonrası opan şirketinin açtığı menfi tespit davasında yine talimatı olmadan savunma yaptığını,işin boyutlarını öğrenince takipten vazgeçmesini istediğini,davacınında savcılık dosyasında savunma yapıldıktan sonra takipten vazgecileceğini söylediğini,ikna edemeyince davacıyı azlederek takipten vazgeçtiğini,azlin haklı olduğunu bir sulh anlaşmasının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, davacı avukat tarafından haksız azil iddiasına dayalı olarak açılan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kurulan vekalet ilişkisinin davalı tarafından gönderilen 17.01.2012 tarihli azil işlemi ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Davalı azil sebebi olarak, vekalet ilişkisine konu icra takibinin dayanağı olan senedin hukuka aykırı olarak düzenlendiğini davacının bilerek hareket ettiğini savunmuş ise de bu hususu yasal delillerle ispat edememiştir.Bu itibarla davalı tarafından yapılan azil işlemi haklı sebebe dayanmamakta olup,nitekim bu hususun mahkemeninde kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayanmaması halinde avukatın taraflar arasında kararlaştırılan ücretin tamamını hak ettiğinin kabulü gerekir.Taraflar arasındaki vekalet ilişkisi kapsamında verilen icra takibine ilişkin hizmet bedelinin sözleşme ile belirlendiği ,ancak... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/891 Esas ve... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/130254 soruşturma nolu dosyasına ilişkin verilen avukatlık hizmetine dair ücrete yönelik bir sözleşmenin taraflarca yapılmadığı anlaşılmaktadır.Davacı avukat tarafından yapılan icra takip işlemine konu hizmete ilişkin taraflar arasında yapılan sözleşme ile 10.06.2011 ödeme tarihli 950.000 TL bedelli senedin icra takibine konularak tahsilat yapılması halinde asıl alacağın davalıya,asıl alacağın ferileri niteliğindeki ödemelerin ise davacı avukata vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.Bu Avukatlık Ücret Sözleşmesi, tarafların serbest iradeleri ile imzalanmış olan ve Avukatlık Kanunu ile hukuk ve ahlaka aykırı hükümler içermeyen geçerli bir sözleşme olup, taraflar yönünden bağlayıcıdır.Hal böyle olunca davacı avukatın verdiği avukatlık hizmet ücretlerine ilişkin olarak,icra takip işlemi yönünden aralarında yapılan avukatlık ücret sözleşmesi hükümlerine göre ücret talep edebileceği,diğer avukatlık ücret sözleşmesine konu edilmeyen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/891 Esas ve ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/130254 soruşturma nolu dosyasına ilişkin hizmet bedellerinin Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi kapsamında değerlendirilerek davacı avukata ödenecek ücretin belirlenmesi gerekir.Mahkemece bu kapsamda yapılacak bir değerlendirme ve hesaplamaya dayalı olarak, davacının temyiz incelemesine konu kararı temyiz etmediği ve bu hususa ilişkin davalı lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmelidir. Açıklanan bu hususlar gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle temyiz olunana kararın davalı yararına bozulmasına, 2. Bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.