Davacı K.. G.. vekili Avukat Ergün tarafından, davalı B.. K.. aleyhine 25/03/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının ve kendisinin milletvekili olduklarını, davalının TBMM'nin 28/04/2010 tarihli 97. Birleşimde yaptığı konuşmada, kendisine yönelik aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylemek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalı ise, davanın reddini istemiştir.Yerel mahkemece, davalının sözlerinin, davacının sarf ettiği sözlere karşılık savunma hakkını aşmak suretiyle davacının kişilik haklarına haksız olarak saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine göre; TBMM'nin 28/04/2010 tarihinde yapılan 97. Birleşiminde davalının davacıya yönelik “... çamurcu başı, bir yığın pislik atıyor ... işi gücü çamur atmak, pislik atmak, başka da bir işi yok ... çünkü dağarcığında pislik var, başka bir şey yok. ... ” şeklinde sarf edilen sözlerin, şahsına sataşma nedeniyle tepki olarak söylendiği, eleştiri sınırlarını aşan, küçültücü ve hakaret niteliğinde olmadığı, kaba söz olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.