Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10612 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14039 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/10/2013 tarih ve 2010/547-2013/562 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/10/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı B.. A.. vekili Av. S. G.ve davacı vekili Av. F.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, E. çalışanı olarak tanıdığı davalı N.. İ..’ın E. Holding bünyesinde bir maden fonu oluştuğunu, bu fonun piyasa koşullarının üzerinde mevduat kabul ettiğini, bu fona kendisinin de katılımını sağlayabileceğini söyleyerek 23/03/2000 tarihinde 25.600,00 TL yatırmasını sağladığını, kendisine E. Vadeli Mevduat Cüzdanı verildiğini, vade sonu 23/09/2000 tarihinde 44.029 TL'na baliğ olan paraya 19.000,00 TL nakit ilavesi ile 63.029,00 TL'nin 1 yıl vadeli olarak yenilendiğini, her iki işlemin de E. AŞ hizmet binasında gerçekleştiğini, E. A.Ş.'ye el konulmasından sonra bir dolandırıcılık olayı olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin anaparasını alamadığı gibi munzam zararı doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 23/09/2000 tarihinde yatırmış olduğu 63.029,00 TL ve uğramış olduğu munzam zarara karşılık 624.400 TL olmak üzere toplam 687.429,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili, E.’ın ikiye ayrılarak bankacılık bölümünün ayrı, E.Holding olarak madencilik bölümünün ayrı tüzel kişilikle yapılandırıldığı sırada N.. İ..'ın E.Holding bünyesinde kaldığını, müvekkili çalışanı olmadığını, müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını, davacının zararın doğmasına kendi kusuru ile sebep olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, E. personeli davalı N.. İ..'ın çöpe atılmış vadeli mevduat cüzdanlarını kullanarak bazı şahısların paralarını aldığı ve yüksek faiz verileceğini söyleyerek bu şahısları ikna ettiği hususlarının Ankara 21.Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararında belirlenerek Nurettin hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu, davalı Nurettin'in davacının zararının tamamından sorumlu olduğu, davalı N.. İ..'ın usulsüzlüklerin yapıldığı tarihte E.Holding A.Ş'ye bağlı E.Maden İşletmeleri A.Ş. de çalıştığı, E. Holding A.Ş.'nin E. Bankacılık A.O ile aynı binada bulunduğu, bu durum para yatıran kişilerde bir güven oluşturduğundan davacının kusurlu olduğundan sözedilemeyeceği, hesap cüzdanlarının imha edilmeden çöpe atılmasında E. Bankacılık A.O.nun kusuru bulunduğu, mevduat cüzdanlarının imha aşamasına kadar korunması için gereken özeni göstermediği, olayın dava dışı E.Holding A.Ş. nin binasında gerçekleşmesi, diğer davalı N.. İ..’ın E.Holding A.Ş. ye bağlı E.Maden İşletmeleri A.Ş. çalışanı olarak işlemlerinin hiç denetlenmemesinden dolayı % 50 oranında sorumluluğunun da bulunması nedeniyle davalı B. F. Bankası'nın davacı zararının %50 sinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 366.844,33 TL'nin ( davalı B. F. Bankası bu miktarın 183.422,16 TL'lik kısmından sorumlu olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve davalı banka vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı bankanın da basiretli bir tacir gibi kullanılmayan-boş-eski banka hesap cüzdanlarını imha aşamasına kadar muhafaza etmekle yükümlü olmasına göre, davalı banka vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, davalı E.Bank AŞ'ye ait olan ve kullanılmayan boş hesap cüzdanlarının davalı bankanın bulunduğu binanın üst katlarında faaliyet gösteren dava dışı E.. M..'nün personeli olan diğer davalı N.. İ.. tarafından ele geçirilip sahte olarak doldurulmak suretiyle davacıdan para alınması nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.Davalı N.. İ..’ın, ele geçirdiği boş mevduat cüzdanlarını kullanarak davacı ve başka kişilerden para topladığı ve bu yolla bu kişileri dolandırdığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Yapılan yargılama sonucunda dolandırıcılıkta kullanılan bu cüzdanların davalı Bankaya devir edilen E. A.Ş.’nin önceden kullandığı boş haldeki hesap cüzdanlarından olduğu anlaşılmıştır. Davalı E. AŞ'nin boş hesap cüzdanlarını gereği gibi saklamadığı ve bu yönüyle davacı zararının meydana gelmesinde kusurlu olduğu açıktır. Ancak, mahkemece zararın doğmasında davacının müterafik kusurunun bulunmadığı kabul edilmiş ise de, davacının bankacılık mevzuat ve mutad uygulamalarına uygun olarak davalı bankaya gidip gerekli belgeleri vererek hesap açtırmak yerine mutadın dışına çıkarak dava dışı E.. M.. bünyesinde ambar memuru olarak çalışan davalı Nurettin'e parayı verdiği, davalı banka ile dava dışı E.. M..'nün farklı tüzel kişi ve kuruluş oldukları, aynı binanın farklı katlarında faaliyet gösterdikleri, bina girişinde yeterince ayrıntılı ve aydınlatıcı tabelaların bulunduğu ve yine davacının Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/122E. 2007/316 K. sayılı dosyasındaki beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde, zararın meydana gelmesinde davacının da müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü ile, müterafik kusur konusunda gerektiğinde bankacılık hukuku alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan denetime uygun rapor alınarak ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacının müterafik kusurunun bulunmadığı sonucuna ulaşılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.3- Ayrıca, davalı BFB A.Ş'nin harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması da doğru görülmemiş, bu yönüyle de kararın davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.4-Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda davacının zararının %50'sinden davalı bankanın, %50'sinden de dava dışı E.. M..'nün sorumlu olduğu bildirilmiş, mahkemece de bu kapsamda davalı bankanın sorumlu olduğu meblağa hükmedilmiş ise de, birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi(6098 sayılı Kanunun 61. maddesi) ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri zarardan sorumlulukların düzenleyen aynı kanunun 51. maddesi (6098 sayılı Kanunun 62. maddesi) ile Borçlar Kanunu'nun 142. maddesi hükmü gereği, alacaklı müteselsil borçluların tümünden veya birinden borcun (zararının) tamamını veya bir bölümünü istemekte muhayyerdir. Sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre birbirlerine rücu hakkı mevcuttur.Bu itibarla mahkemece, yukarıda (2) nolu bent kapsamında belirlenecek olan davacının müterafik kusuruna karşılık gelen kısım dışında kalacak olan zararın tamamından davalı bankanın davacıya karşı BK'nun 50 ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca sorumlu olduğu, dava dışı E.. M.. ile iç ilişkide kusur oranına göre birbirlerine rücu hakkı bulunduğu hususu nazara alınmadan davalı banka yönünden davada taraf olmayan E.. M..'nün bilirkişilerce belirlenen kusur oranına isabet eden meblağın dışında kalan kısmından sorumluluğuna hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı banka yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı B. F. Bankası A.Ş'ye verilmesine ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.