Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10554 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3609 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 5 - 2012/232920MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2009/206 Esas, 2012/404 KararSUÇ : Görevi kötüye kullanmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Olay tarihinde Ç.. B.. İmar Müdürü olan sanık A.. E.. ve harita teknisyeni olarak görev yapan sanık B.. Ç..'ın, katılanın başvurusu üzerine D.. mah.......... ada, .... nolu parselle ilgili olarak hazırlayıp onayladıkları 05/10/2005 gün 2005/194 sayılı imar durum belgesinde 01/04/2005 tarih 479 sayılı kurul kararı ile onaylanmış koruma amaçlı imar planına aykırı olarak parselin kuzey kısmında imar yoluna terk edilecek kısmını göstermeyerek söz konusu parselin taks ve kaks miktarlarında oluşacak azalmayı önlemek suretiyle yapı sahibinin haksız kazanımına yol açmaları şeklinde sübut bulan eylemlerinin TCK'nın 257/1. maddesinde tanımlanan icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu aynı Yasanın 257/2. maddesine göre hükümler kurulması,Kabule göre de;5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, soruşturma izni ve iddianamede sanıkların eylemleriyle taks ve kaks miktarındaki azalmayı önleyerek katılana haksız menfaat sağladıkları yönündeki değerlendirme ve tespitler karşısında, sanıkların işledikleri kabul edilen görevi kötüye kötüye kullanma suçuyla meydana getirdiği somut maddi bir zarardan söz edilip edilemeyeceği üzerinde de durularak daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan her iki sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "sanıkların müştekinin zararını gidermedikleri" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükümlerin açılanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,Kanuna aykırı, O yer C. Savcısı, sanık Bünyamin ve sanık Ayşe müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.