MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2008NUMARASI : 2002/849-2008/419Taraflar arasında görülen davada; Davacılar ortak miras bırakanları H.çekişmeli taşınmazları davalıya bağışladığını, saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek tenkis isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava,tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden tarafların ortak miras bırakanı H. 15.1.1999 tarihinde vefat ettiği eldeki davanın 1.11.2002 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakanları H.dava konusu taşınmazları davalı oğlu F.E. bağışladığını saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek tenkis isteğinde bulunmuşlar, dava dilekçesi davalıya 11.11.2002 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 19.11.2002 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunmuştur.Miras bırakanın 15.1.1999 tarihinde öldüğü sabit olup, ölüm tarihine göre terekesinin 743 Sayılı Yasa hükümlerine tabi olduğu gözetildiğinde davacıların mahfuz hisselerine tecavüz edildiğini öğrendikleri tarihin zaman aşımının başlangıcı bakımından önem ifade ettiği açıktır.Nevar ki 743 Sayılı Medeni Kanunun 513.maddesi hükmünde öngörülen 1 yıllık dava açma süresinin eldeki dava tarihine göre zamanaşımı yönünden gerçekleşmiş bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir.Hal böyle olunca, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esası yönünden karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.