MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/10/2009NUMARASI : 2005/155-2009/646Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları K.1 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak oğlu olan davalıya satış göstermek suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile mirasçılar adına tescilini istemişler, davacılardan A.U. davasından feragat etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar;Dairece "davadaki isteğin terekeye iade biçiminde olduğu gözetilerek iştirakin sağlanmasından sonra işin esası yönünden bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince terekeye temsilci atanmasından sonra muvazaa iddiası sabit görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı K.U.tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tüm mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden özellikle davadaki isteğin nitelik ve içeriğine göre iptal ve tescil isteğinin tereke adına olması nedeniyle bu istek gözetilerek hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca terekeye temsilci atanmış, tereke temsilcisi 10.9.2008 tarihli oturuma iştirak etmiş, 28.1.2009 ve 25.3.2009 tarihli oturumlara katılmamış (10.6.2009) tarihli oturuma iştirakinden sonraki 17.6.2009, 16.9.2009 ve 26.10.2009 tarihli oturumlara katılmadığı halde yokluğunda işin esası yönünden karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasıyla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona erececeği davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır.Oysa, tereke temsilcisi 10.9.2008 tarihli oturumdan sonraki 2.oturuma katılmamış 10.6.2009 tarihli oturuma iştirakinden sonra da son 3 oturuma katılmadığına davalı tarafta HUMK.’ nun 185.maddesi hükmü gereğince davayı takip yönünden bir irade beyanında bulunmadığına göre, davanın HUMK’ nun 409.maddesi hükmü uyarınca işlemden kaldırılmasına ve 3 aylık süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle de açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken anılan husus gözetilmeksizin işin esası yönünden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.Kaldıki; tereke temsilcisi olmayan davacının davayı takip etmeside neticeye etkili değildir.Öte yandan davacının davada sıfatı kalmamış isede; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilecek karar yargılama giderleri ve Avukatlık parası yönünden temyiz eden mirasçının hukuki durumunu etkileyeceği gibi hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunduğu da kuşkusuzdur.Bu nedenle temyiz eden K.U. temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü değinilen hususa hasren HUMK.’ nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.