Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10487 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5110 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2013NUMARASI : 2013/519-2013/409Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2013 tarih ve 2013/519-2013/409 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tasfiye memuru Z.. E.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı E.. Eğt. Öğr. ve Dan. Hiz. Tic.A.Ş. bünyesinde farklı branşlarda öğretmenlik yaptıklarını, 2009 yılında iş akitlerinin sona erdirildiğini ancak ücret ve tazminat haklarının ödenmediğini, müvekkillerinin haklarının korunması adına 14 adet dava açıldığını, bu davaların yargılaması devam ederken şirketin davalardan ve başka ödemelerden kaçmak adına 14.12.2010 tarihinde genel kurulu topladığını, şirketin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak da davalının atanmasına karar verildiğini, şirketin tasfiyeye girmesi nedeniyle davaların tasfiye memuruna yöneltildiğini, tasfiye memurunun davaları vekili ile takip ettiğini, dolayısıyla davalı tasfiye memuru ve vekilinin tüm davalardan haberinin ve bilgisinin bulunduğunu, şirket aleyhine yargılamalar devam ederken tasfiyenin 17.2.2012 tarihinde sonlandırılmasına ilişkin karar alındığını, tescil ve ilan edilerek şirketin sicil kaydının terkin edildiğini ileri sürerek, E..Eğit. Öğr. Ve Dan.Hiz. Tic.A.Ş.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Tasfiye Memuru Z.. E.. vekili, davacılar tarafından açılan davaların HMK'nın 107-109. maddelerinde belirtilen belirsiz alacak veya kısmi dava türlerinden olup, alacağın varlığının ve miktarının belirli olmadığını, bu nedenle müvekkilinin bu davalarla ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, tasfiye işlemlerinin de eksiksiz yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, müvekkilinin TTK'nın 32. maddesi uyarınca işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin yasal hasım olup, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılması gerektiği, tasfiye işlemleri tamamlanmamış yahut tasfiyesi gereken eksik kalmış ise şirket ticaret sicilinden silinse dahi tüzel kişiliğin sona erdiğini kabul etmenin mümkün olmadığı, davalı şirket tasfiye memurunun davacılar tarafından farklı mahkemelerde açılan tazminat ve işçilik alacaklarına ilişkin davalardan haberdar olduğu, bu davalardan bir kısmında işbu ihya davasının kesin hükümle sonuçlanmasının bekletici mesele yapıldığı, bir kısım davaların ise karara bağlanmış olmakla birlikte bu kararların icra takibine konu edilerek tahsil aşamasında olduğu, şirket tüzel kişiliğine ihtiyaç olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne ve Tasfiye H.. E.. Eğitim Öğretim ve Tic. Hizm. Tic. A.Ş.'nin İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi 2009/879, 880, 881 (Yeni Esas 2013/131), 1031, 1032, 1033 (yeni Esas 2012/324), 1034 ve 2010/789 Esas sayılı, İstanbul Anadolu 6 İş Mahkemesi 2010/815 ve İstanbul Anadolu 10 İş Mahkemesi 2009/1079 , 2010/1228 ve 1230, İstanbul Anadolu 19.İş Mahkemesi 2010/1227 (yeni Esas 2013/215) ve 2010/1229 (yeni Esas 2013/216) Esas sayılı dosyalarına münhasır olmak üzere ihyasına karar verilmiştir.Kararı, davalı Tasfiye Memuru Z.. E.. vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Ancak, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı tasfiye memuru Z.. E..'e iadesine, 04/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.