Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10477 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6183 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/119025MAHKEMESİ : Yeşilyurt (Malatya) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/04/2009NUMARASI : 2008/73 Esas, 2009/88 KararSUÇ : Görevi kötüye kullanmaİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya kapsamı, S.. B.. Müfettişliği'nce tanzim edilen 15/01/2008 tarihli ön inceleme raporu, sanık savunmaları ve fiyat karşılaştırmasına ilişkin belgeler karşısında, Y...H.. Ç.. Devlet Hastanesi tarafından 22/08/2006, 13/11/2006 ve 25/01/2007 tarihlerinde doğrudan temin yöntemi ile yapılan medikal malzeme alımlarında, satın alma komisyonunda görev yapan sanıkların, piyasa araştırmalarını 4734 sayılı Kanunun 22. maddesine aykırı biçimde hastaneye gelen firma sahiplerinden bizzat teklif alarak gerçekleştirdikleri ve ayrıntıları ön inceleme raporunda belirtildiği üzere malzemeleri piyasanın çok üzerinde fiyatlarla satın almak suretiyle 8.740 TL kamu zararına sebebiyet verdikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, zincirleme şekilde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı biçimde beraet kararları verilmesi,Kabule göre de;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraet eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtildiği üzere; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas aldığı ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmadığı da nazara alınarak kendisini aynı vekille temsil ettiren ve beraetlerine karar verilen sanıklar A.. B.. ve M.. G.. ile sanıklar S.. G.. ve E..A.. yararına olmak üzere 2 ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, vekili bulunmayan sanık M.. G.. yararına ise vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde her sanık lehine ayrı ayrı vekalet ücretinin karar altına alınması,Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.