Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10378 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7457 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : AKÇAKALE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2009NUMARASI : 2008/109-2009/38Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 118 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bir kısım payın 3083 sayılı yasa uyarınca Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce adına tescilinin sağlandığını, daha sonra anılan yasa uyarınca geri alma koşulları oluşmadığı halde idarenin tek taraflı işlemi ile yolsuz olarak yerin elinden alınıp davalı adına tescil edildiğini ileri sürüp tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın yargı yolu yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “davadaki istek sicilin düzeltilmesine yönelik olup uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı yeri değil, genel mahkemeler olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın reddedilmiş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın hazine adına kayıtlı iken 14236/63357 payının 3083 sayılı yasa uyarınca davacı adına dağıtım suretiyle tescilinin 26.11.2002 tarihinde yapıldığı, akabinde taşınmazın aynı payının hazine adına 08.12.2005 tarihinde tescili ile bu sefer aynı payın 25.01.2006’da dava dışı M. T. adına tescil edildiği, daha sonra yeniden taşınmazın 31.03.2006 tarihinde hazine adına tescilinin yapılıp aynı gün davacı M.T. adına tescil edildiği, bu sefer de, hak sahibi listesine alınmayan davalının açtığı dava sonucunda Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 31.01.2006 tarih, 2005/529 esas, 2006/92 karar sayılı ilamı ile, hak sahipliğinden düşürülmeye ilişkin idari işlemin iptali üzerine Hazinenin kendi adına 14.09.2006 tarihinde tescil ettirdiği ve bölge için belirlenen 43 dekar (bir çiftçi ailesini geçindirecek arazi miktarı) dağıtım normuna yeterli gelmediğinden yerin Hazine arazisi olarak bırakıldığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 3083 Sayılı Yasa uygulamasında hangi koşulların bulunması halinde taşınmazların kişilere özgüleneceği belirtildikten sonra hangi hallerin gerçekleşmesi halinde de geri alınacağı hususları anılan yasanın 10, 19 ve yönetmeliğin 49. maddesinde tereddüde yer bırakmayacak şekilde sarahaten açıklanmıştır.Mahkemece, davanın ret sebebi olarak aynı yasa hükümleri gereğince taşınmaz verilmesi gereğine değinen İdare Mahkemesi kararı gösterilmiş ise de, bu gerekçenin yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere uygun düştüğü söylenemez. Zira, İdare Mahkemesi kararı kişiye daha önce özgülenen kaydın iptaline ilişkin olmayıp bir taşınmaz verilmesine dairdir.Esasen uygulama yapan idarenin de, İdare Mahkemesinin taşınmaz verilme mecburiyetini ortaya koyan kararı esas alınarak davacıya yapılan temlik ve tahsis işleminin iptali için yasal bir neden olarak kabul edilemez. Diğer taraftan, geri alınma koşullarını belirleyen yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere dayalı olarak bir iddia da ileri sürülmüş ve gerçekleşmiş değildir.Öyleyse, davacıya 3083 Sayılı Yasa uyarınca yapılan tahsis ve temlik işleminin idare tarafından iptalinin yasal olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açılanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.