Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10376 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5029 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul 23. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/09/2014NUMARASI : 2014/281-2014/695İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kabulüne, tahliye isteminin reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı, 04.03.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde, Aralık 2013 kirasının ödenmemesi nedeniyle muaccel hale gelen 11 aylık kira bedeli toplamı 16.500 TL alacağın tahsilini istemiştir. Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.11.2007 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözlemesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede, kira bedelinin her ayın birinci günü peşin olarak ödeneceği, herhangi bir aya ait kira parası ödenmezse dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin muaccel olacağı düzenlenmiştir.Kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel koşullar 9. maddesinde muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte olup, dava konusu taşınmazın avukatlık bürosu olarak kullanılmak üzere kiralandığı anlaşılmaktadır. Yasal düzenleme karşısında muacceliyet koşulunun davalı kiracının sıfatı ve kiralananın niteliğine göre geçersiz hale geldiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödendiği ispat edilemeyen muaccel hale gelen kira alacağı üzerinden yapılması gerekirken yazılı şekilde muacceliyet şartı gereği dönem sonuna kadar olan kira bedelleri yönünden de itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.