Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10326 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6583 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/124-2014/97Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (9.5.1960 gün ve 1/9 sayılı YİBK).Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.09.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı başlatmış olduğu icra takibi ile aylık 5.000 $ 'dan toplam 40.000 $ ödenmeyen kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkeme ilk kararında toplam 15.000 $ yönünden itirazın iptali ile bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmiştir. Mahkemenin ilk kararından sonra hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Karar dairemizce sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek sadece davalının kötüniyet tazminatı talebi olduğundan bu hususta olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi gereğine değinilerek kötüniyet tazminatına ilişkin bozulmuştur. Bir başka deyişle 15.000$ kira alacağı ve davacı lehine hükmedilen %40 icra inkar tazminatı taleplerinin kabulüne ilişkin karar kesinleşmiştir. Mahkeme bozma kararına uymuştur. Ancak bundan sonra mahkemece davacının icra inkar tazminatı talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi bozma kararına uyulduktan sonra karşı taraf yönünden usulü müktesep hak doğar. Dairemizce sadece davalının kötüniyet tazminatı talebi yönünden karar bozulmuş sair yönler ise onanmıştır. Mahkemece sadece davalının kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdırSONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.