MAHKEMESİ : İstanbul 14. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/594-2014/42Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, bakiye kira alacağı ve erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında düzenlenen 01.12.2013 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin net 3000 TL olduğunu, davalı hakkında 2013 yılı Nisan ayına ait bakiye 1000 TL kira alacağı ve ayrıca sözleşmenin 5. maddesinde düzenlenen feshi ihbar süresine uyulmadan kiralananın tahliye edilmesi nedeniyle 1500 TL kira kaybı alacağı olmak üzere toplam 2500 TL'nin tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma günü davalı şirkete "aynı adreste işyerinin daimi çalışanı ve imzaya ehil olduğunu beyan eden Ö. E. imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 14.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi de vermemiştir.Tüzel kişilere yapılacak tebligatın ne şekilde yapılacağı Tebligat Kanununun 12-13 ve Tebligat Tüzüğünün 17-18. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre öncelikle tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine, yetkilinin bulunmaması halinde ise bulunmama sebebi yazılmak suretiyle orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birisine yapılmalıdır. Şu kadar ki kendisine tebliğ yapılacak memur ve müstahdemin vazife itibariyle o yerde yetkili temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu gibi işler için görevlendirilen kimselerden olmalıdır. Bu kişilerin de bulunmamaları halinde bulunmadıkları tebliğ mazbatasına yazılarak o yerdeki diğer memur ve müstahdemlerden birine yapılır. Yukarıda açıklandığı üzere yetkili temsilcinin bulunmama sebebi tutanağa yazılmadığından dava dilekçesinin davalı şirkete yöntemine uygun şekilde tebliğ edildiğinden söz edilemez. Mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.