Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün İnternet Ortamında işlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemlerine ilişkin yazısına göre, google, yahoo, facebook, skype, hotmail, twitter, youtube gibi internet ortamında yaygın olarak kullanılan yer sağlayıcı firmaların merkezinin Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunduğu, ABD mevzuatına göre, internet ortamında işlenen suçlara ilişkin trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklandığı, bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edildiği belirtilmiş olmakla, aradan geçen süre nedeniyle facebook sosyal paylaşım sitesine fotoğraf yüklemesi yapan bilgisayara ait IP bilgilerinin tespitinin mümkün olmaması ve yargılama aşamasında sanığa ait bilgisayarda bilirkişi marifetiyle teknik inceleme yapılmış olması karşısında eksik inceleme nedeniyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;1- TCK'nın 136/1. maddesinde düzenlenen “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçunun oluşabilmesi için, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekmekte olup, bir özel hayat görüntüsü ya da sesinin kaydedilmesi 5237 sayılı TCK'nın 134/1. maddesinin 2. cümlesinde; özel hayata ilişkin görüntü ya da sesin, taksirle ya da tamamen hukuka uygun elde edilmiş olsa dahi, ilgilisinin bilgisi ve rızası dışında ifşa edilmesi, yani; yayılması, açığa vurulması, afişe edilmesi, ilan edilmesi, kamuoyuna duyurulması, aleniyet kazandırılması, özetle; içeriğini öğrenme yetkisi bulunmayan kişi veya kişilerin bilgisine sunulmasının TCK'nın 134/2. maddesinde suç olarak düzenlendiği, Sanığın, mağdur Gizem'e ait fotoğrafları msn'den ele geçirip mağdurun cep telefonuna mesaj göndererek, msn'den fotoğraflarını alarak video yaptığı, çıplak fotoğraflarını çekerek kendisine göndermediği ve kendisiyle cinsel ilişkiye girmediği takdirde fotoğraflarının altına kötü kelimeler yazarak internette yayınlayacağı yönünde şantajda bulunduğu, mağdurun kabul etmemesi üzerine ele geçirdiği fotoğrafları yayınladığı, mağdurun durumu ortak arkadaşları tanık Ceren'e mesajla ilettiğinde, Ceren'in sanıkla konuşup internetteki fotoğrafları silmesini sağladığı iddiasıyla açılan kamu davasında; mağdurun kolluktaki, Ceren'in okul arkadaşı olduğu, Ceren'in arkadaşı olan sanığın, kendisine internetten fotoğraflarını alarak video yaptığı, kendisine mesaj göndererek, açık fotoğraflarını bana göndereceksin ayrıca benimle cinsel ilişkiye gireceksin, çıplak fotoğrafını göndermezsen ve benimle birlikte olmazsan daha önceki fotoğrafını alarak videoyu internette altına kötü kelimeler yazarak yayınlarım dediği, kabul etmeyince fotoğraflarının yayınladığını Ceren'den öğrendiği, sanıktan fotoğrafları yayından kaldırmasını isteyince sanığın, kabul etmeyerek Ceren de senin videonu gördü dediği, bunun üzerine Ceren'e mesaj attığı, Ceren'in kendisine videoyu gördüğünü söylediği, Ceren'in daha sonra sanıkla konuşarak videoyu kaldırttığı, mahkemedeki, sanığın ele geçirdiği fotoğraflarıyla şantaj yaptığı, resimleri kendisinin de gördüğü, fotoğrafların kendi telefonundaki fotoğraflar olduğu, msn'de ve facebooktaki fotoğraflar olmadığı, sanığın fotoğraflardan video yaptığı, fotoğrafları arkadaşı Ceren ve okuldan arkadaşları Hasan ve Kadir'in de gördüğü, sanığın mesajlaşırken Kadir ve Hasan'ın da isimlerini söyleyerek onların da fotoğrafları gördüğünü söylediği, sanığın facebookta ve msn de kendisini eklediği, sonra fotoğrafları gösterdiği, benimle yatacaksın, çıplak fotolarını çekeceksin dediği, okul arkadaşı Ceren'in, sanığın arkadaşı olduğu, Ceren'in sanıkla konuşarak fotoğrafları kaldırttığına ilişkin beyanları ile tanık Ceren'in kolluktaki, Gizem ile sanığın facebookta tanıştığı, aralarında mesajlaştıkları, Gizem'in kendisine sanıkla aralarında duygusal bir ilişki olduğundan bahsettiği, 24 Nisan günü Gizem'in kendisini arayarak sanığın kendisini tehdit ettiğini ve ahlaksız tekliflerde bulunduğunu söylediği, aramadan birkaç gün önce sanığın facebook sayfasında Gizem'in iç çamaşırları ile çekilmiş fotoğraflarının slayt gösterimi şeklinde videosunu gördüğü, bu şekilde 5-6 resim olduğunu, bu videoyu sanığın eklediğini facebookta gördüğü, sanığa mesaj yazarak fotoğrafları silmesini istediği, ardından Gizem'in kendisini arayarak sanığın kendisinden fotoğraf istediğini, kendisiyle cinsel ilişkiye girmek istediğini söylediği, sonra sanığı facebooktan sildiği, bir daha görüşmediği, mahkemede sanığın da hazır bulunduğu duruşmada, Gizem'in okul arkadaşı olduğu, sanığın, Gizem'in önceki erkek arkadaşı olduğu, sanığın internet yolu ile Gizem'in fotoğraflarını bulduğu ve aralarında mesajlaşma olduğu, sanığın mesajlarda “Gizem'den çıplak fotoğraflarını çekip kendisine göndermesini ve kendisi ile cinsel ilişkiye girmesini istediğini” Gizem'in söylediği, bu mesajları kendisinin görmediği, sanığın facebookta Gizem'in iç çamaşırlı ve bundan daha açık fotoğraflarını koyduğu, fotoğrafları sanığın facebook sayfasında gördüğüne ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, mağdur Gizem'in daha önceki erkek arkadaşı olduğu, sanığın, kendisinde bulunan mağdura ait özel nitelikteki iç çamaşırlı fotoğrafları ile slayt şeklinde video hazırlayıp facebook sayfasında yayınlayarak ifşa ettiği, sanığın bu şekilde sabit olan eyleminin TCK'nın 134/2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu ve bu suçtan sorumlu tutularak cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırı,2- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi ile, "31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından "kovuşturmanın ertelenmesi" kurumunun düzenlenmesi karşısında, TCK'nın 7/2 maddesi de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.