TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 43TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 50TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 106TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 108TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 125TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 265
"İçtihat Metni"
Hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından sanık H..
Ö..'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/3-a, 265/1, 43, 62,
50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 7.600,00 Türk lirası ve 3.740,00 Türk
lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, Denizli 3. Asliye
Ceza Mahkemesinin 2005/1013 esas, 2007/211 sayılı kararı tekerrüre esas
olması sebebiyle sanığın cezalarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun
58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre
çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin
uygulanmasına dair Eşme Asliye Ceza Mahkemesinin 04/09/2014 tarihli ve
2013/179 esas, 2014/59 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından
kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının 11/02/2015 gün ve 2015/45331 sayılı tebliğnamesiyle dava
dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi: İstem Yazısında:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin
kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası
öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur." şeklindeki 58/3. maddesi ve
"Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre
çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra
denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." şeklindeki 58/6. maddesi
birlikte nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydında yer alan
Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/1013 esas, 2007/211 sayılı
ilamında yer alan cezasının tekerrüre esas olduğu, sanık hakkında
seçimlik ceza öngören 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1. maddesinin
tatbikinde hapis cezası gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiş
ise de kanun yararına bozma aleyhe tesir etmeyeceği değerlendirilerek
yapılan incelemede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6. maddesine
göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz
rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan
mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik
tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması
gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108/1 -c maddesinde,
tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis
cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi
durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı
maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme
süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alman cezanın en ağırından
fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında,
mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına
hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında para cezasına hükmedilen
sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine
karar verilmesinde isabet görülmemiştir.denilmektedir Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
5237 sayılı TCK'nın 58 maddesinin 6. fıkrasında "tekerrür halinde
hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir.
Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazında sonra denetimli serbestlik
tedbiri uygulanır." 7. fıkrasında " mahkumiyet kararında, hükümlü
hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra
denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir." 8. fıkrasında
"mükerrirlerin mahkum olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik
tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır. " hükümleri
yer almakta, aynı Kanun'un 50. maddesinin 5. fıkrasında ise "uygulamada
asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya
tedbirdir." hükümlerine yer verilmektedir. 5275 sayılı Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108. maddesinde
düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına
ilişkin olduğu ve aynı Kanun'un adli para cezalarının infaz yöntemini
gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer
verilmediği görülmektedir. Belirtilen yasal hükümler birlikte
değerlendirildiğinde, mahkemece kısa süreli hapis cezasına seçenek
yaptırım olarak hükmolunan adli para cezasının türü itibariyle, sanık
hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra
denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin
gözetilmemesi hukuka aykırıdır. Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1)Hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık H.. Ö..
hakkında, Eşme Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04/09/2014 tarih ve
2013/179 esas, 2014/59 sayılı kararın, CMK'nın 309. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, 2)Karardaki hukuka aykırılığın aynı Kanun maddesinin
4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden;
hüküm fıkrasında yer alan "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın
infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ilişkin
bölümün hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi
bırakılmasına, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.