Bakırköy Asliye 10. Hukuk Mahkemesi’nin 2010/161 esas sayılı dosyasının yargılaması sırasında davalı G. İnşaat Tekstil ve Mühendislik Hizmetleri Ltd. Şti. Vekili, 14.05.2010 tarihli dilekçesi ile reddi hakim talebinde bulunmuş, bu talebi Bakırköy Asliye 6. Hukuk Mahkemesi’nce incelenerek 2010/18. D.İş-2010/17 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Reddi hakim talebinde bulunan şirket vekili kararı temyiz etmemiş ve bu karar kesinleşmiştir.Bakırköy Asliye 10. Hukuk Mahkemesi’nin 2010/161 esas sayılı dosyasında duruşma Hakimi S. G..., davalı G... İnşaat Tekstil ve Mühendislik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin kendisi ve Hakim V.. D.. Hakkında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nde tazminat davası açtığını, dolayısıyla HYUY’nin 29/5. Maddesindeki şartların oluştuğunu belirterek davadan çekilmiş ve bu çekilme kararını inceleyen yine Bakırköy Asliye 6. Hukuk Mahkemesi’nin 2010/18 D.İş-2010/17 sayılı kararı ile kabul etmiş ve çekilme talebini yerinde görmüştür. Bakırköy Asliye 10. Hukuk Mahkemesi’nin 2010/161 esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken yani dava açıldıktan sonra hakim hakkında davalı taraf tazminat davası açmıştır. Yargılama devam ederken taraflardan birinin mahkeme hakimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açmış olması HYUY’nin 29/5. Maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Böyle bir kabul, yargılama yapın tüm hakimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışlarını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı kötü niyetliyi korumaz.Duruşma hakiminin davadan çekilmesinde ileri sürdüğü gerekçe dikkate alındığında, hakimin çekinmesinin HYUY’nin 28. Maddesi anlamında çekilme değil, aynı Yasa’nın 29. Maddesindeki hakimin kendi kendini reddetmesi şeklinde algılanması gerekir. Çünkü; hakimin çekilme kararı verebilmesi, ancak HYUY’nın 28. Maddesindeki hallerden birinin varlığı halinde mümkündür. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden, HYUY’nin 28. Maddesindeki anlamda ve hakimin çekilmesini gerektirecek bir bulguya rastlanmadığı gibi, hakimin kendisini reddetmesine ilişkin kararını yerinde bulan mercii kararında da hukukça korunabilecek bir neden veya delile dayanmadığı görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan mercii kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine 15.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.