Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1002 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15651 - Esas Yıl 2013





Asliye (Aile) Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma alacağı.. ile .. aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.03.2013 gün ve 14/242 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, evlilik birliği içerisinde iki tarafın katkıları ile alınan taşınmazın ve banka hesaplarındaki biriktirilen paranın ortak mal olduğunu açıklayarak TMK’nun ilgili hükümleri gereği mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.Davalı, dava konusu taşınmazın satın alınmasında davalının herhangi bir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın davalının şahsi malı olduğu ve davacının katkısının davacı tarafça ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar; 18.12.1980 tarihinde evlenmiş, yabancı mahkemede 21.01.2009 tarihinde verilen ve kesinleşen boşanma kararıyla boşanmışlardır. Boşanma kararının tanınmasına ilişkin davanın ise, 17.06.2009 tarihinde açıldığı ve 22.02.2010 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı isteğine ilişkindir.Toplanan tüm delil ve dosya kapsamına göre; dava dışı 347 ada 30 parsel numaralı taşınmazın davalı tarafından evlilik birliği içerisinde 23.08.2000 tarihinde satın alındığı ve adına tapuya kaydolunduğu; daha sonra 22.07.2005 tarihinde üçüncü şahsa satıldığı ve 06.12.2005 tarihinde dava konusu edilen 206 ada 3 parsel numaralı taşınmazın satın alınarak yine davalı adına tapuyu kaydedildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen taşınmazın satınalım tarihi itibariyle Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi kapsamında satın alındığı değerlendirilmesi gerektiği; Mahkemece, davalının kişisel malı olduğu anlaşılan dava dışı 347 ada 30 parsel sayılı taşınmazın satış tarihindeki piyasa değeri ile dava konusu edilen 206 ada 3 parsel numaralı taşınmazın alım tarihindeki piyasa değeri mülk ve inşaatçı bilirkişiler marifeti ile tespit edildikten sonra dava konusu taşınmazın satın alım bedelinin hangi oranda kişisel ve edinilmiş mallardan karşılandığı hususunun belirlenmesi ve sonra karar en yakın tarihteki sürüm bedeli karşısında katılma alacağının tespiti ve ayrıca yine dava konusu edilen davalı adına ... banka hesaplarının ilk açıldığı tarih ve hesap hareketleri belirlenip, bankacı bilirkişice incelendikten sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz een davacıya iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.