MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Nurdan Güriş ile davalı ....vekili avukat . . . gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı,davalıdan 22.06.2010 tarihinde dava konusu edilen 34 FG 6407 plaka sayılı aracı satın aldığını, ekstra bedeller ve 4 yıllık koruma paketi için ek ücret ödediğini, araçta gizli ayıp niteliğinde şanzıman hatası bulunduğunu, aracın önemli ölçüde silkeleme yaptığını, vites geçişlerinde sıkıntı bulunduğunu, kullanımı önemli ve rahatsız ölçüde etkilediğini, yoğun trafikte ve araç kalkışında zorlandığını, hissedilecek oranda silkeleme,dik yokuşta vites atamadığını, bu problemler nedeni ile aracın defalarca servise götürüldüğünü, araçtaki arızanın giderilemediğini, süreklilik arz eden arızalar nedeni ile zor zamanlar yaşadığını, işlerinin aksadığını ileri sürerek, gizli ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin 20.06.2010 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazı ile aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı aracın değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre aracın gizli ayıplı olduğu tespit edilmiştir.Bu hususta yerel mahkeme ile Dairemiz arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Ne var ki, mahkemece davacının onarım hakkını kullandığı,araçta garanti süresi içinde kalmak kaydı ile bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra,bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması hususlarının gerçekleşmediği,2 yıllık garanti süresi içinde oluşan arızaların toplamının 6'dan fazla olmadığı dosyaya sunulan belgeler ve konusunun uzmanları tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile sabit olduğu,ayıp iddiasına dayalı değişim istemi yada bedel iadesi isteminin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinin birinci bendinde; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.” denilerek ayıbın tanımı yapıldıktan sonra, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür.Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme,malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek,ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir.Sözü edilen fıkra metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici, ürünün ayıplı çıkması halinde ürünün bedelsiz onarımını isteyebileceği gibi sözleşmeden dönerek ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini isteyebilir. Somut olayda, davacı sözleşmeden dönerek değişim veya bedel iadesi tercihinde bulunmuş ve davasını bu şekilde açmıştır.Hal böyle olunca mahkemece, davacının bu talebi doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 25/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.