MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/185-2013/443Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/12/2013 tarih ve 2013/185-2013/443 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, Davalı O.. A.. tarafından basılarak diğer davalı O.. Air Taşımacılık A.Ş'nin uçaklarında yolcuların hizmetine sunulan ve ticari amaç taşıyan "O. A.Tourismm Guide" adlı derginin Kasım 2011 sayısının 52 ve 53 sayfalarında arkadaş olan müvekkillerinin İstanbul Arnavutköy İskelesi önünde el ele yürürken izinsiz olarak çekilmiş olan fotoğrafının 2 sayfaya yayılmış bir biçimde basılarak yayınlandığını, bu hususun müvekkili E.. B.. tarafından tesadüfen öğrenildiğini ve davalı tarafa söz konusu fotoğrafların izinsiz yayını nedeniyle tazminat ödenmesi ihtarını içeren ihtarname gönderildiğini, müvekkillerinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ederek her bir müvekkili adına 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı O.. A.. vekili, ilgili derginin ticari amaçla yayınlanmadığını, derginin diğer davalı tarafından çıkarıldığını, müvekkilinin uçaklarında yolcuların kullanımına ücretsiz olarak sunulduğunu, iki davacının da fotoğraflarının çekildiğinden haberdar olduğunu, davacılarla görüşüldüğünü, fotoğrafın neden çekildiğinin açıklandığını, davacıların bu bilgilere bir itirazının olmadığını, fotoğrafların bir mekanın tanıtımı amacıyla çekildiğini, fotograftaki kişilerin onur kırıcı bir şekilde tasvir edilmediğini bu nedenle kişilik haklarına bir saldırının söz konusu olmadığını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, davacıların bu iddialarının manevi tazminatın tayinine kriter olmayacağını, zenginleşme yasağı ilkesine göre talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyet konusunun hava taşımacılığı olduğunu, faaliyetleri arasında matbaacılık, reklam, yayıncılık fotoğraf ve benzer faaliyetlerin bulunmadığını, dergilerin müvekkili tarafından basılmadığını müvekkilinin davada davalı sıfatı bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı O.. İletişim Yayıncılık Reklam Medya Hizmetleri A.Ş vekili, dava konusu derginin O..Air' in uçaklarında yolcuların kullanımına ücretsiz sunulmak için çıkarıldığını, ticari amacının olmadığını, her iki davacının da fotoğraflarının çekileceğinden haberdar olduklarını, fotoğrafların amacının kişiler olmadığını, fotoğraftaki kişilerin onur kırıcı bir şekilde tasvir edilmediğini, kişilik haklarına bir saldırının söz konusu olmadığını, fotoğrafların yer aldığı dergide davacıların adı ve soyadının yer almadığını, davacıların kamu tarafından kolaylıkla tanınabilecek derecede meşhur olmadıklarını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin ağır bir kusurunun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafların fotoğraflarının istemleri dışında dergide kullanıldığı, bu kullanımın FSEK 84. madde anlamında haksız rekabet olduğu, davacı tarafların haksız rekabete göre söz konusu kullanımı engelleme haklarının olduğu, ayrıca taraflardan izinsiz olarak fotoğraflarının yayınlanmasının davacı tarafların kişilik haklarına müdahale olduğu, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için 12.500 TL manevi tazminatın FSEK 84 ve BK hükümleri dikkate alınarak toplam iki davacı taraf için 25.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.Dava, davacıların fotografının izin alınmaksızın çekilmesi ve yayınlanmasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”hükmüne amirdir. Buna göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Genel kabul gören görüşe göre manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır.Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır.Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir.Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir.Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, manevi tazminat istemine konu olan ve izinsiz çekilen davacılara ait fotoğrafların İstanbul'da bulunan bir semtin tanıtımı amacıyla çekildiği, davalıların bu fotografları kullanırken herhangi bir ticari gaye gütmedikleri, çekilen fotoğraflarda davacıları incitecek karelerin, detayların bulunmadığı, davacıların kişilik haklarını ihlal edici bir durumun dava konusu olayda oluşmadığı sadece, fotografların davacıların rızaları aranmaksızın çekildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarları yüksek bulunmuştur. Zira, somut olayda mahkemece, her iki davacı için toplam 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu itibarla, açıklanan hususlar nazara alınarak daha makul, daha ılımlı, somut olayın özelliklerine daha uygun düşen bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı miktara hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.