Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8143 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6028 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2013/1046-2013/1457 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1 - Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2013 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.240,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.’nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir. Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu olan taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde; alacaklı kooperatif lehine 28.08.2008 tarihli 1. ve 2. dereceden ipotek tesis edildiği görülmektedir. Mahkemece bu ipoteğin mahiyetinin ve zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığı, takip konusu borcun ipotek alacağına ilişkin olup olmadığı ve haciz tarihinden önce kalkıp kalkmadığı yöntemince araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.