Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7662 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1339 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 147, 206 ve 207 parsel sayılı sırasıyla 16.600, 960.000, 210.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adlarına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmış, ...miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmışlar; yargılama sırasında vefat eden ...mirasçıları ise davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 147, 206 ve 207 parsellerin ...'nin mirasçıları adına payları gösterilmek suretiyle tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davacı ... ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Anayasamızın 141. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ve 298. maddeleri, mahkeme kararlarının "gerekçe" içermesini zorunlu kılmaktadır. Anılan maddeler uyarınca gerekçe, "iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermelidir. Başka bir deyişle gerekçe; hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Gerekçe ile karar arasındaki uyumsuzluk, adalete güven ilkesini zedelediği gibi Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı prensibine, usul ve yasa hükümlerine de aykırılık teşkil eder. Somut olayda Mahkemece gerekçeli kararda dahili davacı ...'nun çekişmeli parselde hissesi olduğu kabul edilerek talebinin kabulüne karar verildiği halde, hüküm kısmında bu kişinin hissesine yönelik olarak hüküm kurulmamış olması nedeniyle hükmün gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmakta olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine, 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.