Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7662 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3592 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 17/06/2013NUMARASI : 2011/701-2013/242Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin eski eşi olan davalının, müvekkilinin evlilikleri sırasında başka bir şahsa teminat olarak vermek üzere imzaladığı boş senedi ele geçirerek üzerini 150.000,00 TL doldurarak Bursa 18. İcra Müdürlüğü'nün 2011/15402 esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu belirterek, müvekkilinin bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini ve %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, tarafların 2005 yılında boşanmalarına rağmen müvekkilinin davacıya ait iş yerinde 2008 yılına kadar çalıştığını, dava konusu senedin teminat senedi olarak verilmek için hazırlandığını davacının yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının hile iddiasında bulunduğu için tanık dinlendiği, dinlenen davalı tanıklarının senedin tanzimine ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, davacı tanıklarından T.. G.., L.. Ç.. ve D. Ö. davacının cafeyle iş yapan firmalara verilmek üzere boş senetler imzaladığı, sonrasında firmaların senet kabul etmemeleri üzerine senetleri davacıya verilmek üzere davalının aldığına dair beyanları, dosyaya ibraz edilen gerek davacıya gerekse ailesine ait tapu kayıtlarından davacının oldukça varlıklı olduğu ve 150.000,00 TL borç paraya ihtiyaç duymayacak kadar ekonomik durumunun iyi olduğu, davalının ise davacıya 150.000,00 TL borç verecek ekonomik gücünün olmadığı, davacının yanında çalışan ekonomik olarak çok daha güçsüz olan davalının, davacıya borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumundan aldırılan dava konusu senetteki imza ve miktarın ayrı kalemlerle yazıldığına dair bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davalının, davacının mal aldıkları firmalara verilmek üzere imzaladığı senedi davacıya vereceğini söyleyerek çalışanlardan alıp sonrasında icra takibine koyduğunun anlaşıldığı, davalının senette yazılı miktarda davacıya borç para verdiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davacının davasının kabulüne, davacının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2011/15402 esas sayılı dosyasında takibe konulan 20/11/2009 vade tarihli 150.000,00. TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın % 40'ı olan 60.000,00. TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.(1) Davacı vekili, 08/10/2013 havale tarihli dilekçesi ile temyiz incelemesinin murafaalı olarak yapılmasını talep etmiş ise de, murafaa talep eden dilekçenin katılma süresi ile temyiz dilekçesi verme süresinin geçmesinden sonra verildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin duruşma isteminin reddi ile temyiz incelemesinin dosya üzerinden yapılmasına karar verildi. (2) Dava, hileye dayalı olarak alındığı iddia edilen kambiyo senedinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının iddiaları BK m. 28 (TBK.m. 36) de belirtilen hile olarak değerlendirilemez. Kambiyo senetlerine karşı borçlu bulunmadığının tespitinin yazılı delillerle ispatı gerekmektedir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin duruşma isteminin reddine, (2) nolu bend uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.